yer
[isim] Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân
YER İLE BENZER OLAN KELİMELER
YER İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağır iş
- ağırlık
- altın bilezik
- angarya
- başrol
- borç
- boyun
- direktif
- ek görev
- ekmek
- ekmek kapısı
- el kapısı
- ev işi
- fariza
- fonksiyon
- geçim kapısı
- geçim yolu
- geri hizmet
- hamallık
- hizmet
- iş
- iş güç
- işlev
- kariyer
- kat
- koltuk
- mansıp
- maslahat
- memuriyet
- meslek
- mesnet
- meşgale
- meşguliyet
- misyon
- orun
- ödev
- post
- rol
- salahiyet
- sanat
- sandalye
- serbest çalışmak
- serbest meslek
- sınaat
- uğraş
- uğraşı
- uhde
- umur
- vazife
- vecibe
- yer
- yük
- zanaat
HECELEME
yer YER KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekânÖrnek: İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?
- [isim] Gezinilen, ayakla basılan tabanÖrnek: Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü yerde bir noktaya dikip öylece kalakalıyordu.
- [isim] Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölgeÖrnek: Anadolu'nun bazı yerlerinde eski bir kocakarı itikadı vardır.
- [isim] Durum, konum, vaziyetÖrnek: Türkiye stratejik bakımdan önemli bir yerdedir.
- [isim] Ülke
- [isim] Geçim sağlamak için çalışılan iş yeriÖrnek: Askerden gelirse bakalım bir yere yerleştirebilecek miyiz?
- [isim] ÖnemÖrnek: Uçağın yurt savunmasındaki yeri.
- [isim] İz
- [isim] Üzerine yapı kurulmaya elverişli arazi, arsaÖrnek: Deniz kıyısında bir yer aldılar, ev yapacaklar.
- [isim] Ekime elverişli toprak parçası, araziÖrnek: Çorak yerde ot bitmez.
- [isim] Bir olayın geçtiği veya geçeceği bölüm, alan, mahalÖrnek: Toplantı yeri. Kaza yeri.
- [isim] Otel, motel vb.nde kalınacak odaÖrnek: Yeriniz var mı?
- [isim] [coğrafya] Yerküre
- [isim] [mecaz] Durum, konumÖrnek: Sen benim yerimde olsan ne yapardın?
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük