yavru
[isim] Yeni doğmuş hayvan veya insan
YAVRU İLE BENZER OLAN KELİMELER
YAVRU İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acemi oğlanı
- agucuk
- anasının körpe kuzusu
- bacaksız
- bala
- bebe
- bebecik
- bızdık
- buluntu
- çağa
- dikme
- fırlama
- göbel
- insan
- kız
- kız kızan
- kızan
- kopil
- kucak çocuğu
- kurabiye
- masum
- nevzat
- nokta
- oğlan
- oğul
- öksüz
- peçe
- piç
- piç kurusu
- sabi
- serçe
- sübyan
- süt çocuğu
- şopar
- şorolo
- tatlı bela
- tekne kazıntısı
- tıfıl
- tosuncuk
- tüysüz
- ufaklık
- uşak
- velet
- yavru
- yavrucak
- yavrucuk
- yumurcak
- zürriyet
- aferin
- afet
- afili
- ağzı burnu yerinde
- ahım şahım
- ahu
- ahu gibi
- ahu gözlü
- akça pakça
- alengirli
- alımlı çalımlı
- Allah övmüş de yaratmış
- ama ne
- anlı şanlı
- artist gibi
- ay gibi
- ay parçası
- ayın on dördü gibi
- aynalı
- badem gözlü
- bakımlı
- baktıkça alır
- balkı
- bebek gibi
- bedii
- bıldırcın
- bıldırcın gibi
- billur gibi
- bitirim
- bomba
- burcu burcu
- cakalı
- canım
- cemil
- cemile
- cennet
- cennet gibi
- ceylan
- ceylan bakışlı
- ceylan gibi
- cıcık
- cici
- çekici
- çiçek
- çiçek gibi
- dalyan gibi
- dilber
- dünya güzeli
- edalı
- eli yüzü düzgün
- enfes
- fıstık
- fıstık gibi
- filinta
- filinta gibi
- filiz gibi
- fiyakalı
- gazal
- gibi
- gökçe
- gökçek
- gönül okşayıcı
- görklü
- göz alıcı
- güpgüzel
- güzelim
- güzellik kraliçesi
- haraşo
- harikulade
- havalı
- helalinden
- heykel gibi
- hilal gibi
- hoş
- hoşur
- huri gibi
- hurma
- ilah gibi
- ilahi
- ilik
- ilik gibi
- ipek gibi
- işlek
- iyi
- kadın
- kadife gibi
- karınca belli
- kaşlı gözlü
- keklik gibi
- kele
- keleş
- kılıklı
- kırnak
- kıvrak
- kıyak
- kiraz dudaklı
- kraliçe gibi
- kuğu gibi
- kurabiye
- kuş kafesi gibi
- latif
- lokum
- lokum gibi
- mal
- mis gibi
- mostralık
- mühür gözlü
- nefis
- nesi var
- nur topu gibi
- oflaz
- okunaklı
- oya gibi
- parça
- parlak
- peri
- peri gibi
- resim gibi
- rüya gibi
- sırma saçlı
- stil
- suna boylu
- suna gibi
- sülün gibi
- şaheser
- şık
- tasvir gibi
- yahşi
- yakışıklı
- yalabık
- yavru
- yeme de yanında yat
- yordamlı
- yosma
- zarif
- zevkli
- alçak
- avuç içi kadar
- ayrıntılı
- biblo gibi
- bir damla
- bit kadar
- boncuk gibi
- böcek gibi
- cimcime
- cura
- cüce
- çapsız
- çırçır
- çurçur
- dar
- düdük gibi
- el kadar
- ensiz
- fare
- genç
- Gotik
- in gibi
- ispenç horozu
- kaşık kadar
- kucakta
- kukla gibi
- kuş kafesi gibi
- kutu gibi
- küçücük
- küçümen
- küçümencik
- küçürek
- küskün
- maşa kadar
- mendil kadar
- mercimek kadar
- mini
- minicik
- minik
- minimini
- minnacık
- minnoş
- minör
- minüskül
- minyatür
- minyon
- parmak kadar
- rakı
- şuncacık
- taze
- tıfıl
- tırnak kadar
- ufacık
- ufacık tefecik
- ufak
- ufak tefek
- ufarak
- yavru
- yumruk kadar
HECELEME
yav-ru YAVRU KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Yeni doğmuş hayvan veya insanÖrnek: Kedi yavrusu. Kuş yavrusu.
- [isim] Çocuk, evlatÖrnek: Korkarak arkasına baktığı zaman yavrusunun bir kartalın pençeleri arasında, bulutlara doğru süzülüp yükseldiğini gördü.
- [isim] [mecaz] Bir şeyin küçüğüÖrnek: Ev, bodrumu, tavan arası ve iki katıyla tam bir konak yavrusudur.
- [isim] [argo] Güzel, alımlı genç kız
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük