yaşlı
[sıfat] Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)
YAŞLI İLE BENZER OLAN KELİMELER
- acuze
- ak pak
- akbaba
- aksakal
- anaç
- baba
- baba adam
- barba
- bitirim
- bitirmiş
- bunak
- buruşuk
- büyük
- cadı
- çomar
- dede
- emekli
- emektar
- eski toprak
- geçkin
- göçkün
- hoşaf
- ıslak
- ihtiyar
- kan
- kart
- kartaloş
- kartaloz
- kebir
- kıranta
- koca
- kocaman
- koçan
- külüstür
- laçka
- matuh
- moruk
- muammer
- muşmula
- muşmula gibi
- muşmula suratlı
- mütekait
- nine
- pinpon
- pir
- saçlı sakallı
- salatalık
- sütsüz
- şeytan elini çekmiş
- tekaüt
- tirit
- tirit gibi
- tohumluk
- üç otuzunda
- yaşlı başlı
YAŞLI İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acar
- ada gibi
- ağır
- alamet
- at gibi
- at nalı kadar
- aygır gibi
- ayı gibi
- azamet
- azim
- azman
- aznavur gibi
- babaç
- babaçko
- bakla kadar
- balaban
- battal
- bebek
- bolca
- büyücek
- cesametli
- cesim
- cüsseli
- çaplı
- çekiye gelmez
- dağ anası
- dağ gibi
- dağ kadar
- dağlar anası
- dağlar gibi
- dağlar kadar
- dalyan gibi
- dev
- dev gibi
- devasa
- deve gibi
- direk gibi
- enine boyuna
- erkek
- eşek kadar
- faraş gibi
- faraş kadar
- fil gibi
- fincan gibi
- genç irisi
- geniş
- görkemli
- gövdeli
- hantal
- harar gibi
- haymana mandası
- haymana öküzü
- heyula gibi
- hırbo
- hoşur
- hürmetli
- iri
- iri kıyım
- iri yapılı
- kaba
- kabaca
- kalın
- kallavi
- kamyon
- kapı gibi
- kapı kadar
- kaşalot
- kazık kadar
- kazma gibi
- kazulet
- kelle kulak yerinde
- kereste
- keresteli
- kırnak
- konak gibi
- koskoca
- koskocaman
- kütük
- lenduha
- majör
- manda gibi
- muazzam
- muhteşem
- okkalı
- önemli
- rakı
- reşit
- salapurya gibi
- sarman
- testi gibi
- toraman
- ulu
- uzun
- vardakosta
- vücutlu
- yalı kazığı gibi
- yapılı
- yarma
- yarma gibi
- yaşlı
- yumruk kadar
- zebani
HECELEME
yaş-lı YAŞLI KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)Örnek: Bir kez daha çocuğun taşkın neşesinden tedirgin oldu yaşlı kadın.
- [sıfat] Uzun yılları geride bırakmışÖrnek: Yaşlı ağaç
- [sıfat] Yaşla dolmuş (göz)Örnek: Hıçkırarak yaşlı gözlerini kaldırdı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük