yüz
[isim] Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı
YÜZ İLE BENZER OLAN KELİMELER
YÜZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acarlık
- alplık
- ataklık
- atılganlık
- babayiğitlik
- bahadırlık
- baturluk
- besalet
- büzük
- celadet
- cesaretlilik
- cesurluk
- ciğer
- cüret
- cüretkârlık
- cüretlilik
- dayılık
- efelik
- erkeklik
- erlik
- fedailik
- göt
- güven
- hamaset
- kabadayılık
- kahramanlık
- karanfil
- korkusuzluk
- maça
- maneviyat
- menekşe
- mertlik
- moral
- mürüvvet
- pervasızlık
- şecaat
- şövalyelik
- taşak
- yılmazlık
- yiğitlik
- yürek
- yüreklilik
- yüz
HECELEME
yüz YÜZ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı
- [isim] Bu sayıyı gösteren 100 ve c rakamlarının adı
- [sıfat] On kere on, doksan dokuzdan bir artık
- [sıfat] Kere, kat vb. kelimeler ile birlikte kullanılarak yapılan işin çokluğunu abartılı bir biçimde anlatan sözÖrnek: Hikmet Bey'in kurum ve edası, her zamankinden belki yüz kat üstündü.
- [isim] Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, suratÖrnek: Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor.
- [isim] YüzeyÖrnek: Suyun yüzünde.
- [isim] Kesici araçlarda ağızÖrnek: Bıçağın keskin yüzü.
- [isim] Bir kumaşın dikiş sırasında dışa getirilen gösterişli bölümü
- [isim] Yorgana ve yastığa geçirilen kılıf
- [isim] Bir şeyin görünen bölümünde kullanılan kumaşÖrnek: Yorgan yüzü. Kanepenin yüzü.
- [isim] Birinin görülegelen veya umulan hoşgörürlüğüne güvenilerek gösterilen cüretÖrnek: Ne yüzle? Yüzü olmamak.
- [isim] Nedeniyle, sebebiyleÖrnek: Bu yüzden Fuat Köprülü ile çatışmaya başlamışlardı gazetelerde.
- [isim] Yan, taraf
- [isim] Bir yapının dışa bakan düşey yüzeylerinin her biriÖrnek: Ön yüz. Yan yüz. Arka yüz.
- [isim] [mecaz] UtanmaÖrnek: Adamda yüz yok ki!
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük