usta

Köken: Farsça (ustād)
[isim] Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse
USTA İLE BENZER OLAN KELİMELER
USTA İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
becerikli
maharetli
mahir
mason
uzman
üstat
yönetici
zanaatçı
HECELEME
us-ta
USTA KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [isim] Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimseÖrnek: Nöbetçi, ustanın anasına ters ters baktı. [Nazım Hikmet]
  2. [isim] Zanaat öğreticisi
  3. [isim] Zanaatçılar için unvanÖrnek: Üzeyir usta yoldan geçmeyeceğimizi söyledi. [Refik Halit Karay]
  4. [sıfat] Eli uz, işinin eri, becerikli, mahirÖrnek: Bunların hepsi de çok güzel sesli ve oyunun en ustaları arasından seçildi. [Tarık Buğra]
  5. [sıfat] [tarih] Osmanlı devleti'nde saraydaki cariye ve hizmetlilerin kıdemlisi
  6. [sıfat] [mecaz] Akıl veren veya öğreten kimseÖrnek: Kız sana bir hâl olmuş, kim senin ustan? [Refik Halit Karay]
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: