tez
Köken: Farsça (tīz)
[sıfat] Çabuk olan, süratli
TEZ İLE BENZER OLAN KELİMELER
TEZ İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- acilen
- alaminüt
- alelacele
- alesta
- anında
- apar topar
- arası geçmeden
- ayağının tozu ile
- ayaküstü
- aynen
- bir an önce
- bir ayak evvel
- bir ayak önce
- bir çırpıda
- bir gün evvel
- bir hamlede
- bir iki demeden
- bir iki derken
- bir koşu
- bir olmak
- bir solukta
- bugünden tezi yok
- çabucak
- çabukça
- dakikasında
- der demez
- derakap
- duraksamasız
- dünden bugüne
- ekspres
- evet
- gibi
- göz açıp kapayıncaya kadar
- göz kırpmadan
- gözü kapalı
- gözünü kırpmadan
- gümrükten mal kaçırır gibi
- ha deyince
- hemencecik
- hemencek
- hızla
- hızlı hızlı
- iki söz bir pazar
- kaşla göz arasında
- lahzada
- muaccel
- müstacelen
- neredeyse
- o saat
- olur olmaz
- palas pandıras
- paldır küldür
- serian
- sıcağı sıcağına
- spontane
- süratle
- şıp diye
- şimdi
- şimdiden tezi yok
- tak
- tam gaz
- tereddütsüz
- tez
- tez beri
- tez vakitte
- tirink
- vakit kaybetmeden
- yangından mal kaçırır gibi
- yarından tezi yok
- yemeden içmeden
- yeri soğumadan
- alabildiğine
- allegretto
- allegro
- ardından sapan taşı yetişmez
- atak
- atılgan
- atik
- ayağına çabuk
- cevval
- çapkın
- çevik
- doludizgin
- dörtnala
- eşkinli
- fırtına gibi
- haldır haldır
- jet
- koşar adım
- makineli tüfek gibi
- palas pandıras
- pek
- rüzgâr gibi
- sabırsız
- seri
- süratle
- süratli
- sürek
- şiddetli
- şimşek gibi
- tam yol
- tazı gibi
- tetik
- tez
- tırıs tırıs
- yel gibi
- yel yeperek yelken kürek
- yellim yelalim
- yıldırım gibi
- yollu
- Yörük
- yürük
HECELEME
tez TEZ KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Çabuk olan, süratli
- [zarf] Süratli bir biçimdeÖrnek: Dost ben gidersem de yaşın yaşın ağlama / Bu muhabbet bize tez ayrılık getirir
- [isim] [mantık] Sav
- [isim] Üniversitelerde öğrencilerin veya öğretim üyelerinin hazırlayıp bazen bir sınav kurulu önünde savundukları bilimsel eserÖrnek: Tezini mitolojiden hazırlayan gözlüklü bir delikanlı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük