taşlamak
[fiil] [-i] Taş atmak, taşa tutmak
TAŞLAMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
TAŞLAMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abanmak
- akın etmek
- atak yapmak
- atılmak
- baskın yapmak
- basmak
- bastırmak
- bıçak çekmek
- çapmak
- eleştirmek
- girişmek
- hamle etmek
- hamle yapmak
- hücum etmek
- hücuma kalkmak
- hürya etmek
- ılgar etmek
- ılgarlamak
- istila etmek
- işgal etmek
- kılıç çekmek
- kılıç üşürmek
- kızışmak
- linç etmek
- pala çekmek
- silah çekmek
- silaha davranmak
- şiddete başvurmak
- taarruz etmek
- tartaklamak
- taşa tutmak
- taşlamak
- tecavüz etmek
- üstüne çullanmak
- üstüne gelmek
- üstüne varmak
- üstüne yürümek
- üşmek
- üşüntü etmek
- üşüşmek
- üzerine varmak
- yakasına sarılmak
- yürümek
- ağartmak
- almak
- anlamak
- arıtmak
- başarmak
- bitirmek
- cımbızlamak
- çalkalamak
- çalkamak
- çırpmak
- çiti yapmak
- çitilemek
- çitmek
- çivitlemek
- çubuklamak
- dezenfekte etmek
- dövmek
- durulamak
- durultmak
- evsemek
- fırçalamak
- gasletmek
- gırgırlamak
- kabasını almak
- kaynatmak
- kazanmak
- kazımak
- kazınmak
- keselemek
- kırklamak
- killemek
- klorlamak
- köklemek
- kökünü kazımak
- liflemek
- mikropsuzlaştırmak
- ovmak
- öldürmek
- paklamak
- paspas yapmak
- paspaslamak
- pastörize etmek
- ponzalamak
- sabunlamak
- silip süpürmek
- silkelemek
- silkmek
- silmek
- sofrayı kaldırmak
- sterilize etmek
- sudan geçirmek
- suya göstermek
- süpürmek
- şartlamak
- taşlamak
- tedavi etmek
- tellemek
- temizlik yapmak
- tepirlemek
- tımar etmek
- tokaçlamak
- toz almak
- tozunu almak
- tozunu atmak
- tozunu silkelemek
- tozunu silkmek
- tüketmek
- yalazlamak
- yıkamak
- yok etmek
- yumak
- aleyhinde bulunmak
- aşağılamak
- atıp tutmak
- ayıbını yüzüne vurmak
- ayıplamak
- başına kakınç etmek
- başını istemek
- batırmak
- beğenmemek
- çirkinsemek
- dedikodu etmek
- diline dolamak
- diline takmak
- diline virt etmek
- diliyle sokmak
- geçmek
- giydirmek
- hicvetmek
- ıslıklamak
- iftira etmek
- iğrenmek
- itham etmek
- ithamda bulunmak
- karamak
- kesmek
- kınamak
- kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
- kötü söylemek
- kötülemek
- kötümsemek
- kusur bulmak
- küçük düşürmek
- öküzün altında buzağı aramak
- suçlamak
- suçlandırmak
- şahsiyat yapmak
- şahsiyata dökmek
- takbih etmek
- taşlamak
- yuf borusu çalmak
- yuha çekmek
- yuhalamak
- yuhaya tutmak
- yüzlemek
- yüzüne çarpmak
- yüzüne vurmak
- zemmetmek
- zifos atmak
HECELEME
taş-la-mak TAŞLAMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] Taş atmak, taşa tutmakÖrnek: Hem bağırıyor hem atlıları taşlıyordu.
- [fiil] Bir şeyin içindeki taşları ayıklamak
- [fiil] Taş vb. nesnelerle kumaşı beyazlatmak veya parlatmak
- [fiil] Metal bir parçayı zımpara ile törpüleyerek yuvasına alıştırmak
- [fiil] Taş döşemek
- [fiil] [nesnesiz] [mecaz] Üstü kapalı, iğneleyici söz söylemekÖrnek: Sen istediğin kadar taşla beni, gene de bir şiirle girişeceğim işe.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük