tıkıştırmak
[fiil] [-e] [-i] Boş yer kalmayacak biçimde doldurmak, gelişigüzel koymak, tıka basa sokmak
TIKIŞTIRMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
TIKIŞTIRMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aldırmak
- asmak
- basmak
- bırakmak
- boşaltmak
- çatmak
- dah etmek
- damlatmak
- dikmek
- dizmek
- doruklamak
- döşemek
- düzmek
- eklemek
- gol atmak
- istif etmek
- istiflemek
- oturtmak
- örtmek
- salmak
- sermek
- sığdırmak
- sokmak
- soymak
- sürmek
- sürüştürmek
- tepmek
- tıka basa doldurmak
- tıkıştırmak
- tıkmak
- unutmak
- üzmek
- vazetmek
- vurmak
- yağ basmak
- yağdırmak
- yakmak
- yatırmak
- yaymak
- yazmak
- yerine getirmek
- yerleştirmek
- yığmak
- yük vurmak
- yüklemek
- aç doyurmak
- ağırlamak
- aldatmak
- besiye çekmek
- beslemek
- çayırlatmak
- doyurmak
- eklemek
- emdirmek
- emzirmek
- iaşe
- iaşe etmek
- içirmek
- içirtmek
- meme vermek
- otarmak
- otlatmak
- rüşvet vermek
- süt vermek
- şölen çekmek
- tıkıştırmak
- yaymak
- yedirip içirmek
- yem dökmek
- yem kestirmek
- yemek çıkarmak
- yemek vermek
- yemlemek
- yutturmak
- ziyafet çekmek
- ziyafet vermek
- ağzı oynamak
- ağzına atmak
- aldanmak
- aldatmak
- aş
- atıştırmak
- beslenmek
- boğazı işlemek
- boğazını doyurmak
- boğazını sevmek
- can beslemek
- cezalanmak
- cila çekmek
- çayırlamak
- çayırlanmak
- çenesi oynamak
- çerezlenmek
- çeşnisine bakmak
- çiftleşmek
- çimlenmek
- çitlemek
- çöplenmek
- dişlemek
- domuz gibi tıkınmak
- domuz gibi yemek
- dövmek
- düzmek
- ekmek
- etkilenmek
- gagalamak
- girmek
- göçürmek
- götürmek
- gövdeye atmak
- gövdeye indirmek
- haklamak
- hapazlamak
- harcamak
- ısırmak
- iftar etmek
- işkembesini şişirmek
- iyi etmek
- kahvaltı etmek
- kapatma
- karın doyurmak
- kaşık atmak
- kaşık çalmak
- kaşıklamak
- kaymak
- kemirmek
- kıtlıktan çıkmış gibi yemek
- kifaflanmak
- lokma etmek
- lüpletmek
- mahvetmek
- manda gibi yemek
- mideye indirmek
- mideyi bastırmak
- nefsini körletmek
- nemalanmak
- oruç açmak
- oruç bozmak
- oruç yemek
- otlamak
- otlanmak
- öğün
- öpmek
- parmaklamak
- piknik yapmak
- rızık
- safra bastırmak
- sahura kalkmak
- silip süpürmek
- soymak
- sömürmek
- şölen
- taam etmek
- tadına bakmak
- tatmak
- temize havale etmek
- tıkınmak
- tıkıştırmak
- tüketmek
- üzmek
- yalamak
- yalayıp yutmak
- yararlanmak
- yayılmak
- yemek yemek
- yemlenmek
- yıpratmak
- yiyip içmek
- yumulmak
- yutmak
- yuvarlamak
- zıkkımlanmak
- ziftlenmek
- ziyafet çekmek
HECELEME
tı-kış-tır-mak TIKIŞTIRMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-e] [-i] Boş yer kalmayacak biçimde doldurmak, gelişigüzel koymak, tıka basa sokmakÖrnek: Tam bir kutu çorabı tıkıştırdılar koltuğumun altına.
- [fiil] Acele ile birine bir şeyi yedirmeye çalışmak
- [fiil] İyice çiğnemeden yutarak yemekÖrnek: Musa tabaktaki peynirin yarısını, üç dilim ekmeği ve kâsede kalan tüm zeytinleri ağzına tıkıştırıp bir şey söylemeden çıktı evden.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük