soğumak
[fiil] [nesnesiz] Isısını hızla veya yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmek
SOĞUMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
SOĞUMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adım atmamak
- adını ağzına almamak
- aforoz etmek
- aforozlamak
- ağır gelmek
- ağır kaçmak
- ağırına gitmek
- alınmak
- alıp verememek
- alışverişi kesmek
- anlaşmazlığa düşmek
- araları açık olmak
- aralarına kara kedi girmek
- arası açılmak
- arası bozulmak
- arası olmamak
- araya soğukluk girmek
- arka çevirmek
- ayağını çekmek
- ayak atmamak
- ayak basmamak
- birbirine düşmek
- birbirini yemek
- boykot etmek
- bozuşmak
- buluttan nem kapmak
- burulmak
- buz gibi soğumak
- çarpılmak
- dargınlaşmak
- defterden silmek
- dirsek çevirmek
- elini ayağını çekmek
- elini ayağını kesmek
- fenaya çekmek
- geçmişi olmak
- giyinmek
- gocunmak
- gönlü kalmak
- gönlü kırılmak
- gönül koymak
- gönüllenmek
- gücenmek
- gücüne gitmek
- hatırı kalmak
- içerlemek
- ihtilafa düşmek
- incinmek
- ipi koparmak
- kendine yedirememek
- kırılmak
- kötüye çekmek
- külahları değişmek
- külahları değiştirmek
- küsmek
- küsüşmek
- mana çıkarmak
- merhabayı kesmek
- mesafe bırakmak
- mesafe koymak
- muğber olmak
- nefsine yedirememek
- onuruna dokunmak
- onuruna yedirememek
- parmak bozmak
- pay bırakmak
- rencide olmak
- selamı sabahı kesmek
- semtine uğramamak
- sıdkı sıyrılmak
- sırt çevirmek
- silkip atmak
- soğumak
- tutulmak
- üstüne almak
- üzerine almak
- yüz çevirmek
- yüzüne bakmamak
- yüzüne bir daha bakmamak
- zoruna gitmek
- acıtmak
- alazlamak
- alevlendirmek
- ateş etmek
- ateş vermek
- ateşe tutmak
- ateşe vermek
- ateşi uyandırmak
- ateşlemek
- başı derde girmek
- başlatmak
- bestelemek
- dağlamak
- fayrap etmek
- fitillemek
- gömmek
- göymek
- harlatmak
- hayran etmek
- ısınmak
- karartmak
- kavurmak
- kibrit çakmak
- koymak
- körüklemek
- kundak koymak
- kundak sokmak
- kundaklamak
- kurutmak
- kül etmek
- mahvetmek
- ölçermek
- soğumak
- tutuşturmak
- tüttürmek
- uyandırmak
- üflemek
- ütmek
- ütülemek
- yandırmak
- yangına vermek
- yellemek
- yelpazelemek
- yok etmek
HECELEME
so-ğu-mak SOĞUMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Isısını hızla veya yavaş yavaş yitirerek soğuk duruma gelmekÖrnek: Üşüyorum, vücudumun soğuduğunu duyuyorum, dişlerim birbirine vuruyor.
- [fiil] [-den] [mecaz] Birine veya bir şeye duyulan istek, sevgi ve ilgi kalmamakÖrnek: Bizden soğudular, bizi de kendilerinden soğuttular.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük