sahte
Köken: Farsça (sāḫte)
[sıfat] Bir şeyin aslına benzetilerek yapılan, düzme, düzmece
SAHTE İLE BENZER OLAN KELİMELER
SAHTE İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abartı
- abartıcılık
- abartma
- afiş
- artistlik
- aslı faslı yok
- atıcılık
- atıp tutmak
- atmasyon
- bahane
- balon
- blöf
- bom
- dikine tıraş
- dolma
- dubara
- dümen
- gır
- güm
- hikâye
- hilaf
- icat
- ihanet
- iri laf
- kaçamak yol
- kafes
- kantin
- kaşkariko
- katakofti
- katakulli
- katmerli yalan
- kıtır
- kofti
- komedi
- kurt masalı
- kuyruklu yalan
- mantar
- martaval
- masal
- maval
- mübalağa
- müzahrefat
- nisanbalığı
- numara
- ölümlü
- palavra
- pandispanya gazetesi
- perdah
- pestil
- piyaz
- polim
- polüm
- riya
- sahte
- sinema
- şişirme
- şorolop
- tafra
- tav
- temelsiz
- tezvir
- tıraş
- tırışka
- torpil
- ustura
- uydurmaca
- uydurmasyon
- yakıştırmaca
- yalan dolan
- yalancılık
- yaldız
HECELEME
sah-te SAHTE KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [sıfat] Bir şeyin aslına benzetilerek yapılan, düzme, düzmeceÖrnek: Köylü kadınlar boyunlarında sıra sıra sahte altınlar... taşırlardı.
- [sıfat] Uydurma
- [sıfat] Gerçek olmayan, yalancıÖrnek: Edebiyat dünyamız tereciye tere satmaya kalkışan sahte şöhretlere, üçkâğıtçılara kısa bir zaman için katlanıyor.
- [sıfat] [mecaz] YapmacıkÖrnek: Öteki çocuklar mum kesilmişler, sahte bir sessizlikle sahte bir hamaratlık gösterisi içinde birer disiplin modeli olmuşlardı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük