sürünmek
[fiil] [nesnesiz] Karnı üzerinde sürünerek gitmek
SÜRÜNMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- acından ölmek
- aç susuz kalmak
- açlıktan nefesi kokmak
- çekmek
- çile çekmek
- çile çıkarmak
- değmek
- dokunmak
- dünya başına dar gelmek
- dünya başına dar olmak
- eli dar olmak
- eli darda olmak
- emeklemek
- eziyet çekmek
- feryat etmek
- gün görmemek
- iflah olmamak
- iki yakası bir araya gelmemek
- meteliğe kurşun atmak
- parasızlık çekmek
- sefalet çekmek
- sıkıntı çekmek
- sıkıntıda olmak
- sıvaşmak
- sürüklenmek
- yerlerde sürünmek
- yokluk çekmek
- yoksulluk çekmek
- züğürtlemek
SÜRÜNMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- addetmek
- almak
- andırmak
- asılmak
- büzülmek
- cezbetmek
- çekelemek
- çekişmek
- çekiştirmek
- damıtmak
- daralmak
- dayanmak
- eksilmek
- ezmek
- film çekmek
- gitmek
- gol atmak
- göndermek
- götürmek
- hayran etmek
- içmek
- kaldırmak
- katlanmak
- kaydetmek
- kısalmak
- kolan çekmek
- koparmak
- küçülmek
- maruz kalmak
- ölçmek
- sarkıtmak
- sermek
- sıvamak
- sıyırmak
- sündürmek
- sürmek
- sürüklemek
- sürünmek
- taşımak
- tedavi etmek
- uzatmak
- üstlenmek
- vermek
- vurmak
- yazmak
- yedeğe almak
- yedek çekmek
- yedeklemek
- yedekte çekmek
- yısa etmek
- yürütmek
- ağılamak
- azdırmak
- başına vurmak
- bozmak
- çarpmak
- değin
- değinmek
- dokunum
- etkilemek
- hasta etmek
- hastalandırmak
- içini bayıltmak
- içini kıymak
- ilişmek
- kafasına vurmak
- lamise
- lemis
- mide bulandırmak
- mideye oturmak
- okşamak
- olmak
- sarhoş etmek
- sataşmak
- sıyırmak
- sürtmek
- sürtünmek
- sürünmek
- süt çalmak
- temas etmek
- tutmak
- uyutmak
- üzmek
- vurmak
- yatağa bağlamak
- zarar vermek
- zararlı
- zehirlemek
- aç açık kalmak
- aç kalmak
- bacası tütmez olmak
- başı daralmak
- başı darda kalmak
- başı sıkılmak
- başı sıkışmak
- beş parasız kalmak
- boşalmak
- burnunu çekmek
- dara düşmek
- darda bulunmak
- darda kalmak
- durumu bozulmak
- düşkünleşmek
- düşmek
- fakir düşmek
- fakirleşmek
- hafiflemek
- iflas etmek
- ikbali sönmek
- ipten kuşak kuşanmak
- köpeklemek
- kuru hasır üstünde kalmak
- kuru kilim üstünde kalmak
- kuru tahtada kalmak
- kül olmak
- mahvolmak
- miras yemek
- sebepsiz kalmak
- sıfırı tüketmek
- sıkılmak
- sıkıntıya düşmek
- sıkışmak
- sürünmek
- tın tın ötmek
- tırıllamak
- uçan kuşa borcu olmak
- uyuz olmak
- yoksul
- yoksullaşmak
- zarar etmek
- züğürtleşmek
HECELEME
sü-rün-mek SÜRÜNMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Karnı üzerinde sürünerek gitmekÖrnek: İçimize tekrar emniyet geldikten sonra, karnımız üstünde sürünerek Nil'e, sonra öteki sahile geçtik.
- [fiil] [-i] Kendi üzerine koku, krem vb. sürmekÖrnek: Bir şişe kolonyayı süründüm.
- [fiil] [-e] Bir şeye değerek geçmek, geçerken değmekÖrnek: Duvara sürünmek. Boyaya sürünmek.
- [fiil] Sürünme işine konu olmakÖrnek: Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün.
- [fiil] [mecaz] Yoksul ve perişan yaşamakÖrnek: Semiz bir köpeğe bile yetmeyecek bir parayla bu kadar süründüm.
- [fiil] [mecaz] Başıboş, sahipsiz kalmakÖrnek: Kedi sokaklarda sürünürken bile, eğer sizden korkmadıysa yine mağrur, kibirli ve rahatına düşkündür.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük