pir
Köken: Farsça (pīr)
[isim] Yaşlı, koca, ihtiyar kimse
PİR İLE BENZER OLAN KELİMELER
PİR İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adam gibi
- alabildiğine
- bal gibi
- bir güzel
- büsbütün
- çıldırasıya
- çılgınca
- çılgıncasına
- çok
- dehşetli
- deli gibi
- delice
- delicesine
- derin derin
- domuz gibi
- domuzuna
- enikonu
- enine boyuna
- esaslı
- ezici
- fazlasıyla
- fena hâlde
- gayet
- gayetle
- gırla
- gül gibi
- güzelce
- hakkıyla
- hem de nasıl
- imanına kadar
- iyice
- iyicene
- iyiden iyiye
- katmerli
- kemiğine kadar
- kemiklerine kadar
- koyu koyu
- layıkıyla
- mükemmelen
- müthiş
- nasıl
- ne
- ne denli
- ne kadar
- o kadar
- olabildiğince
- oldukça
- öldüresiye
- ölesiye
- ömre bedel
- öyle
- öylesine
- pek çok
- pir
- sapına kadar
- sıkı
- sıkı sıkı
- sıkı sıkıya
- sıkıca
- sırılsıklam
- sırsıklam
- sıvırya
- son derece
- su gibi
- sunturlu
- şöylesine
- üstün
- yakinen
- yaman
- yerden göğe kadar
- zehir gibi
- ziyadesiyle
- ablacı
- alışık
- anten
- beş
- beşlik
- bilezik
- bohçacı
- boru
- böcek
- böyle
- bülbül
- cici
- cinsel sapık
- civelek
- çocukçu
- dibek
- dizel
- dönme
- düğme
- düğmeci
- dümbelek
- efe
- efemine
- elek
- erkeç
- esnaf
- folluk
- gacı
- gerici
- gevşek
- gey
- hafız
- halka
- halkacı
- ibne
- ince
- inek
- iskerlet
- işlek
- kadınsı
- kalbur
- karanfil
- kavanoz
- kayarto
- keçi
- keriz
- keskin
- kevgir
- kırık
- koridor
- kova
- kovan
- kulampara
- kumbara
- kuruş
- kuzu
- küfeci
- laçka
- lağımcı
- lastik
- luti
- mırmır
- motor
- mülayim
- müstamel
- nonoş
- oğlan
- oğlancı
- öyle öyle
- parlak
- pir
- puşt
- sabuncu
- sevici
- sıfırcı
- simit
- soluğan
- şapçı
- şey
- şişeci
- şorolo
- tavşan
- tekerlek
- teleferik
- top
- toparlak
- tornistan
- transseksüel
- travesti
- tünek
- ütü
- vazo
- verici
- yatık
- yavşak
- yumuşak
- yuvarlak
- zürafa
- zürefa
- acı patlıcanı kırağı çalmaz
- adam sarrafı
- alışık
- alışkan
- alışkın
- anaç
- bitirim
- bitirmiş
- çaça
- çekirdekten yetişme
- çifte kavrulmuş
- deneyimli
- duayen
- dünya görmüş
- eski
- eski kurt
- eski tüfek
- görgülü
- görmüş geçirmiş
- haseki
- insan sarrafı
- iskerlet
- kaçın kurası
- kaşarlı
- keçe
- kıdemli
- kulağı kesik
- kurt
- menus
- olgun
- öğür
- pir
- pişkin
- sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer
- umurgörmüş
- acuze
- ak pak
- akbaba
- aksakal
- anaç
- baba
- baba adam
- barba
- bitirim
- bitirmiş
- bunak
- buruşuk
- büyük
- cadı
- çomar
- dede
- emekli
- emektar
- eski toprak
- geçkin
- göçkün
- hoşaf
- ıslak
- ihtiyar
- kan
- kart
- kartaloş
- kartaloz
- kebir
- kıranta
- koca
- kocaman
- koçan
- külüstür
- laçka
- matuh
- moruk
- muammer
- muşmula
- muşmula gibi
- muşmula suratlı
- mütekait
- nine
- pinpon
- pir
- saçlı sakallı
- salatalık
- sütsüz
- şeytan elini çekmiş
- tekaüt
- tirit
- tirit gibi
- tohumluk
- üç otuzunda
- yaşlı başlı
HECELEME
pir PİR KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Yaşlı, koca, ihtiyar kimseÖrnek: Ak sakallı pir, bunları söyleyerek sırra kadem basmış.
- [isim] Bir tarikat veya sanatın kurucusuÖrnek: Büyük Itri'ye eskiler derler / Bizim öz musikimizin piri
- [zarf] Adamakıllı, iyiceÖrnek: Bir söyledi ama pir söyledi.
- [zarf] [mecaz] Herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse, guru
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük