musibet
Köken: Arapça (muṣībet)
[isim] Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey
MUSİBET İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açlık
- açmaz
- akabe
- alabora
- Allah düşmanıma vermesin
- ana baba günü
- ateş
- ateşten gömlek
- avarız
- aynasızlık
- badire
- baş belası
- batkı
- batkınlık
- batma
- bokluk
- can pazarı
- cehennem
- ceza
- çapanoğlu
- çekince
- çöküş
- dar
- darbe
- darboğaz
- dram
- drama
- ecel beşiği
- facia
- fecaat
- fena
- fırtına
- gaile
- gayya kuyusu
- girdap
- görünmez kaza
- haile
- hâl
- iflas
- illet
- inkıraz
- kahır
- kara gün
- kaza
- kıtlık
- korku
- kör kurşun
- maraz
- marazlık
- muhatara
- musibet
- nikbet
- ömür törpüsü
- panik
- püsküllü bela
- risk
- riziko
- sakatlık
- serseri kurşun
- sırat köprüsü
- sorun
- şakası yok
- tehlike
- trajedi
- uçurum
- vahamet
- varta
- yaptırım
- yara
- yaramazlık
- yıkılış
- yıkılma
- yıkıntı
HECELEME
mu-si-bet MUSİBET KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şeyÖrnek: Onlar hızla geçer veya düşer, musibeti sineye çekmek millete düşer.
- [sıfat] [mecaz] Uğursuz
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük