kusur
Köken: Arapça (ḳuṣūr)
[isim] Eksiklik, noksan, nakisa
KUSUR İLE BENZER OLAN KELİMELER
- afacanlık
- aksaklık
- aksama
- alaca
- arıza
- ayıp
- bere
- bozukluk
- çaparız
- çarpıklık
- çil
- çizik
- çürüklük
- damga
- defo
- dil sürçmesi
- dil tutukluğu
- dilsizlik
- düşüklük
- eğrilik
- eksik
- eksik gedik
- eksiklik
- ezik
- falso
- faul
- galat
- galatımeşhur
- hafiflik
- halel
- hata
- illet
- kalan
- kara
- kir
- leke
- nakıslık
- noksan
- noksanlık
- özür
- sakamet
- sakar
- sakatlık
- sehiv
- sekte
- suç
- şaibe
- taksir
- taksirat
- talaz
- tedbirsizlik
- teltik
- tetir
- tıkanıklık
- tutukluk
- usulsüzlük
- vurgun
- vuruntu
- yalancılık
- yamukluk
- yanılgı
- yanılma
- yanılsama
- yanıltı
- yanlış
- yanlışlık
- yaramazlık
- zühul
- zül
KUSUR İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aklına şaşayım
- aklına turp sıkayım
- aklına tüküreyim
- aklınla bin yaşa
- Allah akıl fikir versin
- Allah cezasını vermesin
- Allah cezasını versin
- Allah iyiliğini versin
- Allah layığını versin
- Allah mübarek etsin
- aşk olsun
- ayı yavrusu ile oynuyor
- çüş
- edep yahu
- iş değil
- kendi düşen ağlamaz
- kusur
- maşallah
- oha
- tu
- tuh
- tüh
- utanç
- yazık
- yazıklar olsun
- yuf
- yuh
- balgam
- bokluk
- cibre
- cüruf
- çalkantı
- çapak
- çekirdek
- çepel
- çeper
- çiğit
- çöp
- demir boku
- dışık
- donra
- döküntü
- eğinti
- eşelek
- gübür
- izmarit
- kazıntı
- kepek
- kir pas
- koçan
- konak
- köftün
- kusmuk
- kusuntu
- kusur
- küf
- kül
- küspe
- mikrop
- moloz
- müzahrefat
- pas
- pasak
- pesek
- pislik
- posa
- saçıntı
- sandık lekesi
- soyuntu
- sümük
- süprüntü
- talaş
- tarantı
- telve
- toz
- toz bulutu
- toz duman
- toz toprak
- tozuntu
- uykuluk
- zifir
HECELEME
ku-sur KUSUR KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Eksiklik, noksan, nakisaÖrnek: Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok.
- [isim] Özür
- [isim] Bilerek veya bilmeyerek bir işi gereği gibi yapmama
- [isim] Elverişsiz durum
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük