korkmak
[fiil] [nesnesiz] Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak
KORKMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- aklı başından gitmek
- aklı bokuna karışmak
- aklı çıkmak
- aklı gitmek
- başından korkmak
- canı ağzına gelmek
- cin çarpmışa dönmek
- çekinmek
- dehşete düşmek
- dehşete kapılmak
- dehşetlenmek
- dili tutulmak
- dizlerinin bağı çözülmek
- donuna doldurmak
- donuna etmek
- donuna yapmak
- endişelenmek
- gözleri evinden fırlamak
- gözleri evinden uğramak
- gözleri yuvalarından fırlamak
- gözleri yuvalarından uğramak
- gözü korkmak
- gözü yılmak
- hoşafın yağı kesilmek
- içi titremek
- kaçacak delik aramak
- kaçınmak
- kaygılanmak
- kederlenmek
- kılıbıklaşmak
- kılıbıklık etmek
- korkaklık etmek
- korkuya kapılmak
- kuruntu etmek
- kuşkulanmak
- kuvvet bulamamak
- kuyruğunu kısmak
- maneviyatı bozulmak
- morali bozulmak
- ocumak
- ödü bokuna karışmak
- ödü kopmak
- ödü patlamak
- paniğe kapılmak
- paniklemek
- pısmak
- pusmak
- rüyalarına girmek
- sinmek
- şafak atmak
- tırsmak
- titremek
- tüyleri diken diken olmak
- tüyleri ürpermek
- üç buçuk atmak
- ürkekleşmek
- ürkmek
- ürpermek
- yılmak
- yüreği ağzına gelmek
- yüreği çarpmak
- yüreği hop etmek
- yüreği ürpermek
- yüreği yarılmak
- yüreği yerinden oynamak
- yüreğinin yağı erimek
- yüzü olmamak
KORKMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- bahane etmek
- bin dereden su getirmek
- bucak bucak kaçmak
- çekimsenmek
- dikkat etmek
- eli gitmemek
- eli varmamak
- geri durmak
- geri kalmak
- gocunmak
- gözü almamak
- gözü kesmemek
- gözü yememek
- gücümsemek
- hık mık etmek
- içtinap etmek
- imtina etmek
- ipe un sermek
- istinkâf etmek
- kaçılmak
- kaçımsamak
- kaçışmak
- kaçmak
- kaytarmak
- kem küm etmek
- kenar gezmek
- kırk dereden su getirmek
- kollamak
- korkmak
- korumak
- kulpunu bulmak
- özen göstermek
- özür dilemek
- sakınmak
- suya sabuna dokunmamak
- tevakki etmek
- yan çizmek
- yüksünmek
- arpacı kumrusu gibi düşünmek
- bir düşüncedir almak
- can kaygısına düşmek
- canı gitmek
- canının derdine düşmek
- çenesini bıçak açmamak
- derin derin düşünmek
- dertlenmek
- dokuz doğurmak
- düşünmek
- efkâr etmek
- efkârlanmak
- endişe etmek
- evhamlanmak
- gözü arkada kalmak
- gözüne uyku girmemek
- iki eli şakaklarında düşünmek
- kaygı çekmek
- kendini dinlemek
- korkmak
- kötü kötü düşünmek
- kuruntuya kapılmak
- merak etmek
- meraka düşmek
- meraklanmak
- merakta kalmak
- meraktan çatlamak
- pis pis düşünmek
- tasa çekmek
- tasa etmek
- tasalanmak
- telaşlanmak
- uykusu kaçmak
- üzülmek
- vehme düşmek
- vehme kapılmak
- vehmetmek
- yüreğine dert olmak
- ahkâm çıkarmak
- beğenmemek
- beyni bulanmak
- buluttan nem kapmak
- efkâr etmek
- evhamlanmak
- fitili almak
- gıcıklanmak
- gocunmak
- gönlü bulanmak
- huylanmak
- içi bulanmak
- içine kurt düşmek
- ikirciklenmek
- işkillenmek
- işkilli olmak
- kıl kapmak
- kıllanmak
- korkmak
- kulağına kar suyu kaçmak
- kurtlanmak
- kuruntuya kapılmak
- kuşku beslemek
- kuşku duymak
- kuşku uyanmak
- kuşkuya düşmek
- küşümlenmek
- mana çıkarmak
- midesi bulanmak
- mülahazat hanesini açık bırakmak
- pirelenmek
- şüphe etmek
- şüphelenmek
- şüpheye düşmek
- şüpheye kapılmak
- tereddüt etmek
- uyuz olmak
- vehme düşmek
- vehme kapılmak
- vehmetmek
- vesveseye düşmek
- yutkunmak
- zihnini bozmak
HECELEME
kork-mak KORKMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmakÖrnek: Karanlık yerde insan korkmaz mıydı?
- [fiil] Kaygı duymak, endişe etmek
- [fiil] Çekinmek, sakınmak, saygı duymakÖrnek: Sabaha karşı aşağı indi, aralık kapıdan korka korka babasına baktı.
- [fiil] Yapamamak, cesaret edememek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük