kırışmak
[fiil] [nesnesiz] Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak
KIRIŞMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
KIRIŞMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- âşıktaşlık etmek
- cilveleşmek
- çapkınlaşmak
- çıkmak
- dalga geçmek
- dost tutmak
- düşüp kalkmak
- fındık kırmak
- fingirdeşmek
- gezmek
- gönlü ile oynamak
- gönül eğlendirmek
- hovardalaşmak
- hovardalık etmek
- iş almak
- işi pişirmek
- kapatmak
- kesişmek
- kesmek
- kırışmak
- kırıştırmak
- koklaşmak
- konuşmak
- korte etmek
- kur yapmak
- mercimeği fırına vermek
- metres tutmak
- o
- oynaşmak
- paslaşmak
- sevişmek
- zamparalık etmek
- ağılamak
- aman vermemek
- asmak
- başını uçurmak
- başını yemek
- becermek
- biçmek
- biletini kesmek
- boğazlamak
- boğmak
- boynunu vurmak
- cana kıymak
- canına kıymak
- canını almak
- canını cehenneme göndermek
- cinayet işlemek
- çarmıha germek
- defterini dürmek
- derisini yüzmek
- elinden bir kaza çıkmak
- elinden bir sakatlık çıkmak
- elini kana bulamak
- elini kana bulaştırmak
- gark etmek
- gebertmek
- gırtlaklamak
- götürmek
- haçlamak
- haklamak
- hançerlemek
- harcamak
- helak etmek
- hesabını görmek
- icabına bakmak
- idam etmek
- ifna etmek
- imha etmek
- ipe çekmek
- işini bitirmek
- işini görmek
- itlaf etmek
- kafasını uçurmak
- kafasını vurmak
- kan akıtmak
- kan dökmek
- kanına ekmek doğramak
- kanına girmek
- kargılamak
- kârını tamam etmek
- katletmek
- kaynatmak
- kazığa vurmak
- kazıklamak
- kellesini uçurmak
- kendine kıymak
- kesmek
- kılıçlamak
- kılıçtan geçirmek
- kırıp geçirmek
- kırışmak
- kırmak
- kıymak
- klorlamak
- kurban etmek
- kurşuna dizmek
- kurşunlamak
- kurutmak
- leşini sermek
- linç etmek
- mahvetmek
- mıhlamak
- nallamak
- namusunu temizlemek
- oklamak
- ortadan kaldırmak
- otalamak
- pişirmek
- postuna saman doldurmak
- recmetmek
- sallandırmak
- sarkıtmak
- satır atmak
- sehpaya çekmek
- söndürmek
- telef etmek
- temize havale etmek
- temizlemek
- tenkil etmek
- tepelemek
- tırpan atmak
- tırpandan geçirmek
- tırpanlamak
- ufalamak
- uzatmak
- üzmek
- vurmak
- vücudunu ortadan kaldırmak
- yere sermek
- yok etmek
- yormak
- zehirlemek
- zımbalamak
- açılmak
- akmak
- aşınmak
- atmak
- berbat olmak
- berelenmek
- bozulmak
- canı çıkmak
- çatlamak
- çentiklenmek
- çürümek
- dağılmak
- deforme olmak
- delinmek
- dökülmek
- elle tutulacak tarafı kalmamak
- elle tutulacak yanı kalmamak
- eprimek
- erimek
- erozyona uğramak
- eskileşmek
- eskimek
- farımak
- fenalaşmak
- gedilmek
- güvelenmek
- harap olmak
- haraplaşmak
- haşat olmak
- hayır kalmamak
- hırpalanmak
- hırtlambası çıkmak
- hışırı çıkmak
- hurdahaş olmak
- hurdası çıkmak
- iler tutar yeri kalmamak
- iler tutar yeri olmamak
- ipliklenmek
- kabaklaşmak
- kabarmak
- kaçmak
- kağşamak
- kalbura dönmek
- karıncalanmak
- kavlamak
- keçelenmek
- keçeleşmek
- kefekiye dönmek
- kelleşmek
- kırılıp dökülmek
- kırış kırış olmak
- kırışmak
- köhneleşmek
- köhnemek
- kötüleşmek
- kül ufak olmak
- lime lime olmak
- miadı dolmak
- oynamak
- örselenmek
- palazlamak
- palazlanmak
- paralanmak
- paramparça olmak
- parçalanmak
- patlamak
- pestili çıkmak
- pul pul olmak
- pullanmak
- rezil olmak
- saçaklanmak
- sağılmak
- sınmak
- sökülmek
- talazlanmak
- tarazlanmak
- tiftik tiftik olmak
- tiftiklenmek
- tirfillenmek
- turşulaşmak
- turşusu çıkmak
- tuz buz olmak
- tuzla buz olmak
- ufalanmak
- un ufak olmak
- üzülmek
- viran olmak
- viranlaşmak
- yalama olmak
- yanmak
- yarılmak
- yenmek
- yıpramak
- yırtılmak
- yorulmak
- zedelenmek
- zembereği boşalmak
- zembereği boşanmak
HECELEME
kı-rış-mak KIRIŞMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmakÖrnek: Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı.
- [fiil] Karşılıklı kırmakÖrnek: Çocuklar yumurta kırışıyorlar.
- [fiil] Pazarlık etmek
- [fiil] [-le] Bahse tutuşmak
- [fiil] [argo] Bir şeyi eşit olarak paylaşmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük