istemek
[fiil] [-i] İstek duymak, arzulamak
İSTEMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- amaçlamak
- aramak
- arzu duymak
- arzu etmek
- arzulamak
- azmetmek
- beklemek
- can atmak
- can vermek
- canı çekmek
- canı istemek
- canını vermek
- çalmadan oynamak
- dilekçe
- dilemek
- dua etmek
- gerekmek
- gönlü kalmak
- gönlü olmak
- göz dikmek
- göz koymak
- gözle yemek
- gözleri dönmek
- gözü dönmek
- gözünü dikmek
- gözünü hırs bürümek
- heves etmek
- heveslenmek
- hırs bürümek
- içi gitmek
- içi titremek
- içinden gelmek
- istek duymak
- isteklenmek
- istirham etmek
- kıç atmak
- kıvranmak
- kötü gözle bakmak
- meram etmek
- mumla aramak
- murat etmek
- niyaz etmek
- peşinde koşmak
- peşinde olmak
- peşinden koşmak
- peşine düşmek
- rağbet etmek
- rica etmek
- susamak
- talep etmek
- tamah etmek
- tehalük etmek
- temenni etmek
- teşne olmak
- uzanmak
- yalvarmak
- yanıp tutuşmak
- yanmak
- yüreğinden gelmek
İSTEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açınsamak
- altını üstüne getirmek
- arama yapmak
- aramak taramak
- aranmak
- araştırmak
- arayıp taramak
- bakınmak
- bakmak
- bucak bucak aramak
- deşelemek
- deşmek
- didik didik etmek
- didiklemek
- gıdıklamak
- gitmek
- ilgilenmek
- istemek
- karıştırmak
- kolaçan etmek
- köşe kapmaca oynamak
- özlemek
- sataşmak
- sondaj yapmak
- taharri etmek
- taramak
- tombala çekmek
- yoklamak
- ağaç olmak
- ayazlamak
- aylamak
- bekleşmek
- dalgalanmaya bırakmak
- dokuz doğurmak
- dört gözle beklemek
- durmak
- eğlenmek
- ekilmek
- gözlemek
- gözü yolda kalmak
- gözü yollarda kalmak
- gözüne karasu inmek
- gününü beklemek
- intizar etmek
- istemek
- kalmak
- kazıklamak
- kollamak
- korumak
- kök salmak
- kulağı kirişte olmak
- nöbet beklemek
- nöbet tutmak
- oyalanmak
- sabretmek
- takılıp kalmak
- takılmak
- ummak
- umutlanmak
- ümit etmek
- yatmak
- yol gözlemek
- yoluna bakmak
- yolunu beklemek
- yolunu gözlemek
- zaman kollamak
- acındırmak
- alttan almak
- aman dilemek
- amana gelmek
- asılmak
- aşağıdan almak
- ayağına düşmek
- ayağına kapanmak
- ayaklarına kapanmak
- boynu kıldan ince olmak
- boynunu uzatmak
- boyun bükmek
- boyun eğmek
- dize gelmek
- dizlerine kapanmak
- el etek öpmek
- eline ayağına düşmek
- eline ayağına kapanmak
- eline eteğine sarılmak
- eşiğine yüz sürmek
- eteğine düşmek
- eteğine sarılmak
- gözünün içine bakmak
- ısrar etmek
- istemek
- istiane etmek
- istimdat etmek
- istirhamda bulunmak
- kapısını aşındırmak
- kul köle olmak
- niyaz eylemek
- ocağına düşmek
- rahmet okumak
- ricada bulunmak
- tazarruda bulunmak
- yakarmak
- yalvar yakar olmak
- yalvarıp yakarmak
- yüz kızartmak
- acımak
- ağrımak
- alazlanmak
- alev almak
- alevlenmek
- alışmak
- âşık olmak
- ateş almak
- ateş çıkmak
- ateşlenmek
- dağlanmak
- değersizleşmek
- harıldamak
- harlamak
- ısınmak
- için için yanmak
- ipilemek
- istemek
- iştial etmek
- kavrulmak
- kıvılcımlanmak
- kor dökmek
- korlanmak
- kömürleşmek
- kül olmak
- mahvolmak
- parlamak
- pavkırmak
- siyahlaşmak
- tutmak
- tutuşmak
- ütülenmek
- ütülmek
- üzülmek
- yalazlanmak
- yıpranmak
HECELEME
is-te-mek İSTEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [-i] İstek duymak, arzulamakÖrnek: İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi.
- [fiil] [-i] [-den] Bir şeyin kendisine verilmesini veya yapılmasını söylemek, dilemekÖrnek: Bir gün benden okumak için kitap istedi.
- [fiil] Görmek istediğini bildirmekÖrnek: Sizi isteyen kimdi?
- [fiil] Gerek olmakÖrnek: Yurdun ilerlemesi için çok çalışmak ister.
- [fiil] Evlenmek dileğinde bulunmakÖrnek: Komşunun kızını istemişler.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük