içi titremek
[isim] Özen göstermek
İÇİ TİTREMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- amaçlamak
- aramak
- arzu duymak
- arzu etmek
- arzulamak
- azmetmek
- beklemek
- can atmak
- can vermek
- canı çekmek
- canı istemek
- canını vermek
- çalmadan oynamak
- dilekçe
- dilemek
- dua etmek
- gerekmek
- gönlü kalmak
- gönlü olmak
- göz dikmek
- göz koymak
- gözle yemek
- gözleri dönmek
- gözü dönmek
- gözünü dikmek
- gözünü hırs bürümek
- heves etmek
- heveslenmek
- hırs bürümek
- içi gitmek
- içi titremek
- içinden gelmek
- istek duymak
- isteklenmek
- istirham etmek
- kıç atmak
- kıvranmak
- kötü gözle bakmak
- meram etmek
- mumla aramak
- murat etmek
- niyaz etmek
- peşinde koşmak
- peşinde olmak
- peşinden koşmak
- peşine düşmek
- rağbet etmek
- rica etmek
- susamak
- talep etmek
- tamah etmek
- tehalük etmek
- temenni etmek
- teşne olmak
- uzanmak
- yalvarmak
- yanıp tutuşmak
- yanmak
- yüreğinden gelmek
- aklı başından gitmek
- aklı bokuna karışmak
- aklı çıkmak
- aklı gitmek
- başından korkmak
- canı ağzına gelmek
- cin çarpmışa dönmek
- çekinmek
- dehşete düşmek
- dehşete kapılmak
- dehşetlenmek
- dili tutulmak
- dizlerinin bağı çözülmek
- donuna doldurmak
- donuna etmek
- donuna yapmak
- endişelenmek
- gözleri evinden fırlamak
- gözleri evinden uğramak
- gözleri yuvalarından fırlamak
- gözleri yuvalarından uğramak
- gözü korkmak
- gözü yılmak
- hoşafın yağı kesilmek
- içi titremek
- kaçacak delik aramak
- kaçınmak
- kaygılanmak
- kederlenmek
- kılıbıklaşmak
- kılıbıklık etmek
- korkaklık etmek
- korkuya kapılmak
- kuruntu etmek
- kuşkulanmak
- kuvvet bulamamak
- kuyruğunu kısmak
- maneviyatı bozulmak
- morali bozulmak
- ocumak
- ödü bokuna karışmak
- ödü kopmak
- ödü patlamak
- paniğe kapılmak
- paniklemek
- pısmak
- pusmak
- rüyalarına girmek
- sinmek
- şafak atmak
- tırsmak
- titremek
- tüyleri diken diken olmak
- tüyleri ürpermek
- üç buçuk atmak
- ürkekleşmek
- ürkmek
- ürpermek
- yılmak
- yüreği ağzına gelmek
- yüreği çarpmak
- yüreği hop etmek
- yüreği ürpermek
- yüreği yarılmak
- yüreği yerinden oynamak
- yüreğinin yağı erimek
- yüzü olmamak
- alesta beklemek
- ayağını denk almak
- ayağını denk basmak
- ayağını tek almak
- benimsemek
- dazlamak
- dikkat etmek
- dikkat kesilmek
- emek vermek
- eyer boşaltmak
- gözünü açmak
- gözünü dört açmak
- hazırlanmak
- içi titremek
- ihtimam etmek
- ihtimam göstermek
- ihtiyatlı davranmak
- ihtiyatlı olmak
- imrenmek
- ince eğirip sık dokumak
- ince eleyip sık dokumak
- itina etmek
- kelimeleri tartarak konuşmak
- kendini toplamak
- kendini vermek
- kılı kırk yarmak
- konsantre etmek
- konsantre olmak
- kulaklarını dikmek
- ölçmek
- önlem almak
- öykünmek
- özen göstermek
- özenip bezenmek
- paralanmak
- sak durmak
- sakınmak
- santim kaçırmamak
- sıkı durmak
- tasarruf etmek
- tedbir almak
- temiz tutmak
- tetik bulunmak
- tetik durmak
- tetik üstünde beklemek
- tetikleşmek
- tetikte beklemek
- tetikte bulunmak
- tetikte durmak
- tetikte olmak
- titizlenmek
- titizleşmek
- üstünde durmak
- üzerinde durmak
HECELEME
i-çi tit-re-mek İÇİ TİTREMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI
- [isim] Özen göstermek
- [isim] Çok üşümek
- [isim] Duygulanmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük