içi geçmek
[isim] İstemeden kısa bir süre uyuyuvermek
İÇİ GEÇMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aklı başında olmamak
- aklı başından gitmek
- başı dönmek
- baygınlaşmak
- baygınlık geçirmek
- beğenmek
- bir şey olmak
- dizlerinin bağı çözülmek
- eli ayağı buz kesilmek
- fena olmak
- fenalaşmak
- fenalık geçirmek
- fenalık gelmek
- gözleri kararmak
- gözü kararmak
- hâllenmek
- içi geçmek
- kan tutmak
- kendinde olmamak
- kendinden geçmek
- kendini kaybetmek
- ödemek
- sangılamak
- sedyelik olmak
- sersemlemek
- süzülmek
- uğunmak
- vermek
- yorulmak
- acılanmak
- acılaşmak
- acımak
- ağırlaşmak
- ayrışmak
- bayatlamak
- bozulmak
- bozunmak
- böceklenmek
- böcelenmek
- cılk çıkmak
- cılkı çıkmak
- cılklaşmak
- cıvıklaşmak
- cıvımak
- çözünmek
- donmak
- ekşimek
- eprimek
- eskimek
- geçmek
- içi geçmek
- infisah etmek
- karıncalanmak
- kepeklenmek
- kesilmek
- kırağı çalmak
- kırağı vurmak
- koflaşmak
- kokmak
- kokuşmak
- kötülemek
- kurtlanmak
- küf bağlamak
- küf tutmak
- küflenmek
- pamuklanmak
- pörsümek
- pörtlemek
- sasımak
- sirkeleşmek
- soğuk çalmak
- şekerlenmek
- taaffün etmek
- tefessüh etmek
- turşu olmak
- turşulaşmak
- yaralanmak
- yıpranmak
- zayıflamak
- ak sakaldan yok sakala gelmek
- aküsü bitmek
- anaçlaşmak
- ateh getirmek
- az günün adamı olmamak
- beli bükülmek
- beyni sulanmak
- bir ayağı çukurda olmak
- bunamak
- çökmek
- dişleri dökülmek
- dokuz yorgan eskitmek
- dokuz yorgan paralamak
- elden ayaktan düşmek
- elden ayaktan kesilmek
- farımak
- geçmek
- hay hayı gitmek vay vayı kalmak
- içi geçmek
- ihtiyarlamak
- iki büklüm olmak
- iki kat olmak
- kağşamak
- kamburu çıkmak
- karımak
- kartalmak
- kartlaşmak
- kocalmak
- moruklamak
- moruklaşmak
- pili bitmek
- saat on bir buçuğu çalmak
- saçı başı ağarmak
- saçına ak düşmek
- saçları iki türlü olmak
- şakakları ağarmak
- şakakları beyazlanmak
- tiridi çıkmak
- tiritlenmek
- tiritleşmek
- tohuma kaçmak
- yaş ilerlemek
- yaşını başını almak
- yaşlanmak
HECELEME
i-çi geç-mek İÇİ GEÇMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] İstemeden kısa bir süre uyuyuvermekÖrnek: Hanife kadın hastalandı, şimdi o gelinceye kadar işlerini ben yapıyorum, çamaşır yıkadım da yorulmuşum, şöyle içim geçmiş.
- [isim] Bir işe yaramaz duruma gelmekÖrnek: Islak duvarların, rüzgâr vurdukça çatırdayan çatıların altında insanların içi geçti.
- [isim] Yaşlılıktan, güçsüzlükten isteksiz olmak, hiçbir şeye ilgi duymamak
- [isim] Kavun, karpuz vb. yenmeyecek biçimde içi bozulmuş olmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük