hergele
Köken: Farsça (ḫargele)
[isim] Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşek
HERGELE İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- alay
- âlem
- blok
- bölüngü
- cemaat
- çete
- davar
- ekip
- fırka
- fraksiyon
- güruh
- hergele
- hizip
- hücre
- kadro
- kalabalık
- kanat
- kast
- kategori
- katman
- kesim
- kesit
- kısım
- kitle
- klan
- klas
- klik
- kol
- komita
- kumpanya
- kuru kalabalık
- kuşak
- küme
- kütle
- lig
- lobi
- mahalle
- mahalleli
- mahfil
- makule
- mal
- millet
- mürettebat
- nahır
- ordu
- oymak
- öbek
- öğür
- örek
- parti
- posta
- sacayağı
- sel
- sınıf
- sosyal tabaka
- sürek
- sürü
- tabaka
- taban
- takım
- tayfa
- terkip
- tim
- topluluk
- toplumsal katman
- trup
- ulam
- ünite
- vurucu güç
- yâran
- yığın
- yılkı
- zümre
- alçak
- anasının ipini pazara çıkarmış
- anasının ipini satmış
- avare
- ayaktakımı
- aylak
- baldırı çıplak
- başıboş
- berduş
- bitik
- bitnik
- boş gezenin boş kalfası
- çakal
- döküntü
- evi sırtında
- gezeğen
- gezenti
- göbeği sokakta kesilmiş
- haylaz
- hayta
- hergele
- hippi
- ipsiz
- ipsiz sapsız
- istinga
- it
- it kopuk
- kaldırım mühendisi
- kopuk
- maceracı
- maceraperest
- mayın
- parya
- salma
- sapı silik
- serüvenci
- sokak çocuğu
- sürtük
- yersiz
- yersiz yurtsuz
- yurtsuz
- zıpçıktı
- zıpır
- zırtapoz
- zibidi
HECELEME
her-ge-le HERGELE KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Binmeye veya yük taşımaya alıştırılmamış at veya eşekÖrnek: Kendi kendine başıboş üreyen hergele sürüleri gibi dolaşıp duruyorlardı.
- [sıfat] [teklifsiz konuşmada] Terbiyesiz, görgüsüz (kimse)Örnek: Sandalcı Ali it, hergele bir şeydi.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük