gevşemek
[fiil] [nesnesiz] Sertlik ve gerginliği bozulmak
GEVŞEMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
GEVŞEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abayı yakmak
- aşka düşmek
- ateşine yanmak
- bağlanmak
- büyülenmek
- çarpılmak
- deli bayrağı açmak
- düşmek
- erimek
- gevşemek
- gönlü akmak
- gönlü çelinmek
- gönlü kaymak
- gönlü takılmak
- gönlünü kaptırmak
- gönlünü pazara çıkarmak
- gönül akıtmak
- gönül bağlamak
- gönül çekmek
- gönül vermek
- kapılmak
- kendini kaptırmak
- mecnun olmak
- meftun olmak
- meyil vermek
- sevdalanmak
- sevişmek
- sevmek
- tutulmak
- üstüne sevmek
- vurulmak
- yanıp tutuşmak
- yanmak
- afsunlanmak
- ağzına bakakalmak
- aklı gitmek
- aklı kalmak
- alnından öpmek
- ayılıp bayılmak
- başı dönmek
- başına taç etmek
- bayılmak
- bitmek
- büyülenmek
- canı gibi sevmek
- canına değmek
- canının içine sokacağı gelmek
- divanesi olmak
- düşkün olmak
- eğinmek
- gebermek
- gevşemek
- gönlü olmak
- gönül çekmek
- gözleri kamaşmak
- gözü gibi sevmek
- gözü tutmak
- gözünün bebeği gibi sevmek
- hakkını vermek
- hayran kalmak
- hayran olmak
- hazzetmek
- hoşlanmak
- hoşlaşmak
- hoşuna gitmek
- ısınmak
- içi ısınmak
- içine sokacağı gelmek
- iltifat etmek
- kan çekmek
- kanı ısınmak
- kanı kaynamak
- kendinden geçmek
- kesilmek
- lezzet almak
- mayışmak
- mest olmak
- meyletmek
- muhabbet beslemek
- onaylamak
- parmaklarını yemek
- perestiş etmek
- rağbet etmek
- sarmak
- seçmek
- sempati beslemek
- sempati duymak
- sevda çekmek
- sevgi beslemek
- sevmek
- tadına varmak
- tadını almak
- takdir etmek
- takdir eylemek
- tapınmak
- tapmak
- tat almak
- tav olmak
- toz kondurmamak
- tutmak
- üstüne toz kondurmamak
- üzerine toz kondurmamak
- yakınlık duymak
- yamulmak
- yanıp tutuşmak
- yassılmak
- yazılmak
- yeğlemek
- yüz sürmek
- yüzüne bakmaya kıyamamak
- zebunu olmak
- zevk almak
- zevk duymak
- zevki çıkmak
- zevkine varmak
- zevkini çıkarmak
- zevklenmek
- zevkli gelmek
- ara vermek
- aralık vermek
- başı yerine gelmek
- başını dinlemek
- dincelmek
- dinginleşmek
- ense yapmak
- fasıla vermek
- gevşemek
- hava almak
- iki seksen uzanmak
- istirahat etmek
- izin almak
- izinli çıkmak
- izne çıkmak
- kafa dinlemek
- kendini dinlemek
- keyfetmek
- konaklamak
- mola vermek
- nefes almak
- nefeslenmek
- nurlanmak
- rahat etmek
- sılaya gitmek
- soluk almak
- soluklanmak
- tatil etmek
- tatil yapmak
- tatile girmek
- ter alıştırmak
- terini soğutmak
- yan gelip yatmak
- yaylamak
- yazlamak
- yazlığa çıkmak
- yorgunluğunu almak
- yorgunluğunu çıkarmak
- yorgunluk çıkarmak
- ağırlaşmak
- azalmak
- cansızlaşmak
- deniz durmak
- deniz düşmek
- dinginleşmek
- durgunlaşmak
- durmak
- durulmak
- düşmek
- geçmek
- gevşemek
- hafiflemek
- hızını almak
- hızını kaybetmek
- hızını yitirmek
- istop etmek
- kalmak
- kesilmek
- kırılmak
- kısılmak
- kül bağlamak
- limanlamak
- mayna etmek
- ortalık düzelmek
- ortalık yatışmak
- oturuşmak
- sakinleşmek
- stop etmek
- susmak
- suyu kesilmiş değirmene dönmek
- sükûnet bulmak
- yatışmak
- yavaşlamak
- yelkenleri suya indirmek
- ağzını açmak
- avareleşmek
- aylaklık etmek
- boş durmak
- boş gezmek
- boş kalmak
- boş oturmak
- boşta gezmek
- boşta kalmak
- dalga geçmek
- elini sıcak sudan soğuk suya sokmamak
- ense yapmak
- erinmek
- gevşemek
- gözünde büyümek
- hamlamak
- hamlaşmak
- hasta olmak
- havyar kesmek
- haylazlaşmak
- haylazlık etmek
- maytap geçmek
- mızmızlanmak
- mızmızlık etmek
- minder çürütmek
- miskinleşmek
- oturmak
- oyalanmak
- ömür çürütmek
- paslanmak
- pineklemek
- rahatına bakmak
- sallanmak
- sırtüstü yatmak
- siftinmek
- sinek avlamak
- sümsükleşmek
- sütçü beygiri gibi ayakta uyumak
- tembelleşmek
- uyuzlaşmak
- üşenmek
- vakit öldürmek
- yan gelip oturmak
- yan gelip yatmak
- yan gelmek
- yanlamak
- yüksünmek
- zaman öldürmek
- zor gelmek
- zora gelememek
HECELEME
gev-şe-mek GEVŞEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Sertlik ve gerginliği bozulmakÖrnek: Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti.
- [fiil] ÇözülmekÖrnek: Boynuna dolanan kolları gevşedi.
- [fiil] [mecaz] Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmekÖrnek: Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor.
- [fiil] [argo] Sevmek, hoşlanmak
- [fiil] [ekonomi] Para piyasasında değer yitirmek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük