gazel
Köken: Arapça (ġazel)
[isim] [edebiyat] Divan edebiyatında 5-10 beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimi
GAZEL İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağırlama
- akrostiş
- aksak
- altılı
- ayak
- bağlam
- bahariye
- bent
- beşleme
- beşli
- beyit
- deme
- destan
- deyiş
- ditiramp
- divan
- dize
- dördül
- dörtleme
- dörtlük
- eglog
- epope
- fabl
- fahriye
- gazel
- gazeliyat
- güfte
- güzelleme
- hamse
- hezel
- hezliyat
- hicviye
- idil
- ilahi
- kalenderî
- kantat
- kaside
- kayabaşı
- kıta
- koçaklama
- koşma
- koşuk
- lirik şiir
- makta
- mani
- manzume
- matla
- mensur şiir
- mesnevi
- methiye
- mevlit
- mısra
- muhammes
- murabba
- muvaşşah
- mücevher tarih
- mülemma
- münacat
- müseddes
- müsemmen
- müstezat
- naat
- nazım
- nazire
- nefes
- neşide
- öykünce
- romans
- rubai
- semai
- sone
- şarkı
- şehname
- şitaiye
- taç beyit
- tahmis
- tardiye
- tarih
- taşlama
- terbi
- terciibent
- terkibibent
- tevhit
- tevşih
- üçleme
- varsağı
- yedekli
- yedili
- yergi
- yır
- yiğitleme
HECELEME
ga-zel GAZEL KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] [edebiyat] Divan edebiyatında 5-10 beyit arasında değişen, ilk beytinin dizeleri birbiriyle, sonraki beyitlerinin ikinci dizeleri birinci beyitle uyaklı, genellikle lirik konularda yazılan nazım biçimiÖrnek: O mecmuadaki gazelleri yüksek sesle okurken eski şiir lehçemizdeki beliğ ve rindane edaların zevkine varıyorum.
- [isim] [müzik] Klasik türk müziğinde belli bir kurala bağlı olmadan bir kişi tarafından sazlardan birinin eşliğinde söylenen, söyleyenin ses gücünü göstermesine de olanak veren müzik eseriÖrnek: Yanımızdaki vagonda bir gazel başladı.
- [isim] [halk ağzında] Sonbaharda kuruyup dökülen ağaç yaprağıÖrnek: Coşkun sular gibi akıp durulma / Kuru gazel gibi esip savrulma
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük