fitil
Köken: Arapça (fetīl)
[isim] Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
FİTİL İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- abajur
- ampul
- aplik
- avize
- bek
- borda fenerleri
- çakar
- çakmak
- çıra
- çırağ
- çırakma
- çırakman
- deniz feneri
- el feneri
- fanus
- far
- fener
- fitil
- flaş
- gaz
- gaz lambası
- hırsız feneri
- ışık
- ışıldak
- idare
- idare kandili
- idare lambası
- kandil
- karpuz fener
- kedigözü
- kibrit
- lamba karpuzu
- lüks
- lüks lambası
- mapa
- meşale
- mum
- mumluk
- neon
- neon lambası
- neon tüpü
- pesüs
- pırıldak
- projektör
- sinyal lambası
- sis lambası
- spot
- şamdan
- şema
- şimşekli fener
- şinanay
- top kandil
- afyonlu
- akşamcı
- akşamdan kalma
- akşamdan kalmış
- alkolik
- alkollü
- ayyaş
- başı dumanlı
- bekri
- biracı
- bulut
- bulut gibi
- coşkun
- çağanoz
- çakırkeyif
- demkeş
- dumanlı
- dut
- esrik
- evliya
- fıçı
- fitil
- fitil gibi
- gibi
- gök kandil
- gündüzcü
- harabati
- harap
- harman
- hay
- hayalet
- içici
- içkici
- içkili
- ispirtocu
- kafası dumanlı
- kandil
- kandilli
- kelle
- keyif
- keyif hâli
- kırba
- kozmonot
- köftün
- küfelik
- küp
- küp gibi
- küplü
- küskütük
- kütük gibi
- leş gibi sarhoş
- mahmur
- mastor
- mastur
- matiz
- mazot
- mest
- mutlu
- paşa
- pestil
- peygamber
- pilot
- rakıcı
- sermest
- şarapçı
- taş gibi
- tayyare
- tıpa
- turşu
- tütsülü
- uçak
- vapur
- yüklü
- zil
- zom
- zurna gibi
HECELEME
fi-til FİTİL KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici maddeÖrnek: Lambanın fitili biraz daha açılmış.
- [isim] Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridiÖrnek: Fitiller işliyor azgın yarada
- [isim] Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç
- [isim] Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde
- [isim] Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol
- [isim] Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit
- [isim] Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş
- [isim] Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunuÖrnek: Fitil oynarken kâğıtları bir müddet masaya bırakır.
- [isim] [eskimiş] 0,0125 gram olan ağırlık ölçü birimi
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük