feryat etmek
[isim] Yüksek sesle haykırmak
FERYAT ETMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
FERYAT ETMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ağıt tutturmak
- ağıt yakmak
- ağlamaklı olmak
- ağlaşmak
- ağlayıp sızlamak
- anırmak
- boşanmak
- dolukmak
- feryat etmek
- gözleri buğulanmak
- gözleri bulutlanmak
- gözleri dolmak
- gözleri dolu dolu olmak
- gözleri sulanmak
- gözleri yaşarmak
- gözlerinden yaş boşanmak
- hıçkırmak
- hüngürdemek
- inlemek
- kanlı yaş dökmek
- kanlı yaşlar dökmek
- sinirleri boşanmak
- ulumak
- yakınmak
- yaş akıtmak
- yaş dökmek
- yaşlara boğulmak
- zırıldamak
- zırıldanmak
- zırlamak
- anırmak
- avaz avaz bağırmak
- azarlamak
- bağırıp çağırmak
- bağrışmak
- bangır bangır bağırmak
- bayrakları açmak
- boğazını yırtmak
- bozlamak
- böğürmek
- car etmek
- carlamak
- cayırtıyı basmak
- cırlamak
- cıyaklamak
- ciyaklamak
- çağrışmak
- çığlık basmak
- çığlık koparmak
- danalar gibi bağırmak
- danalar gibi böğürmek
- feryadı basmak
- feryat etmek
- feveran etmek
- gaklamak
- gıdaklamak
- görünmek
- gürlemek
- havlamak
- haydalamak
- haykırmak
- hırlamak
- hırlaşmak
- höykürmek
- kıçını yırtmak
- kıyametler koparmak
- kişnemek
- kükremek
- melemek
- meleşmek
- miyavlamak
- nara atmak
- nara basmak
- okramak
- öğürmek
- pavkırmak
- sesi ayyuka çıkmak
- sesini yükseltmek
- seslenmek
- sinirleri boşanmak
- şamata etmek
- şamata koparmak
- tıslamak
- top gibi gürlemek
- ulumak
- ünlemek
- ürüşmek
- vaklamak
- vakvaklamak
- viyaklamak
- yaygarayı basmak
- yeri göğü inletmek
- yırtınmak
- yüksek perdeden konuşmak
- acından ölmek
- aç susuz kalmak
- açlıktan nefesi kokmak
- çekmek
- çile çekmek
- çile çıkarmak
- değmek
- dokunmak
- dünya başına dar gelmek
- dünya başına dar olmak
- eli dar olmak
- eli darda olmak
- emeklemek
- eziyet çekmek
- feryat etmek
- gün görmemek
- iflah olmamak
- iki yakası bir araya gelmemek
- meteliğe kurşun atmak
- parasızlık çekmek
- sefalet çekmek
- sıkıntı çekmek
- sıkıntıda olmak
- sıvaşmak
- sürüklenmek
- yerlerde sürünmek
- yokluk çekmek
- yoksulluk çekmek
- züğürtlemek
HECELEME
fer-yat et-mek FERYAT ETMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Yüksek sesle haykırmakÖrnek: İnsan tehlike karşısında ancak ana diliyle feryat edebiliyor.
- [isim] [mecaz] Büyük bir yokluk, zarar ve sıkıntı içinde bulunmakÖrnek: İstanbul, susuzluktan feryat ediyor.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük