fırtına
Köken: İtalyanca (fortunale)
[isim] [meteoroloji] Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr
FIRTINA İLE BENZER OLAN KELİMELER
FIRTINA İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açlık
- açmaz
- afet
- akabe
- alabora
- Allah düşmanıma vermesin
- ana baba günü
- ateş
- ateşten gömlek
- avarız
- aynasızlık
- badire
- baş belası
- batkı
- batkınlık
- batma
- bokluk
- can pazarı
- cehennem
- ceza
- çapanoğlu
- çekince
- çöküş
- dar
- darbe
- darboğaz
- dram
- drama
- ecel beşiği
- facia
- fecaat
- felaket
- fena
- fırtına
- gaile
- gayya kuyusu
- girdap
- görünmez kaza
- haile
- hâl
- iflas
- illet
- inkıraz
- kahır
- kara gün
- kaza
- kıtlık
- korku
- kör kurşun
- kötülük
- maraz
- marazlık
- muhatara
- musibet
- nikbet
- niza
- ömür törpüsü
- panik
- püsküllü bela
- risk
- riziko
- sakatlık
- serseri kurşun
- sırat köprüsü
- sorun
- şakası yok
- tehlike
- trajedi
- uçurum
- vahamet
- varta
- yaptırım
- yara
- yaramazlık
- yıkılış
- yıkılma
- yıkım
- yıkıntı
HECELEME
fır-tı-na FIRTINA KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] [meteoroloji] Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgârÖrnek: İnce, uzun sapının, çok ağır başını, o kadar yüksekte taşıyabilmesi, fırtınalarda kırılmaması, içindeki aşktandır.
- [isim] Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanmaÖrnek: Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden bereket fırtına dindi.
- [isim] [mecaz] Güç atlatılan kötü durumÖrnek: Fırtınanın yaklaştığını anladığı hâlde anlamamış görünüyor, şarkısını mırıldanıyordu.
- [isim] [mecaz] Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntıÖrnek: Kâmuran'ın ağlamasının kalbimde uyandırdığı fırtınaya kendim de şaşıyorum.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük