ezik
[isim] Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere
EZİK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- afacanlık
- aksaklık
- aksama
- alaca
- arıza
- ayıp
- bozukluk
- çaparız
- çarpıklık
- çil
- çizik
- çürüklük
- damga
- defo
- dil sürçmesi
- dil tutukluğu
- dilsizlik
- düşüklük
- eğrilik
- eksik
- eksik gedik
- eksiklik
- ezik
- falso
- faul
- galat
- galatımeşhur
- hafiflik
- halel
- hata
- illet
- kalan
- kara
- kir
- leke
- nakıslık
- noksan
- noksanlık
- özür
- sakamet
- sakar
- sakatlık
- sehiv
- sekte
- suç
- şaibe
- taksir
- taksirat
- talaz
- tedbirsizlik
- teltik
- tetir
- tıkanıklık
- tutukluk
- usulsüzlük
- vurgun
- vuruntu
- yalancılık
- yamukluk
- yanılgı
- yanılma
- yanılsama
- yanıltı
- yanlış
- yanlışlık
- yaramazlık
- zühul
- zül
- acıklı
- acılı
- ağlamaklı
- ağlamalı
- ağlamsı
- bağrı yanık
- bahtı kara
- bahtsız
- başı dertte
- başı yerde
- bedbaht
- bezgin
- bıkkın
- boynu bükük
- canı sıkkın
- cefakâr
- cefakeş
- cefalı
- çilekeş
- çileli
- dert sahibi
- dertli
- doğduğuna bin pişman
- durgun
- düşünceli
- efkârlı
- elemli
- endişeli
- ezik
- firaklı
- gaileli
- gamlı
- göynük
- hoşnutsuz
- hüzünlü
- içli
- kahırlı
- kalbi kırık
- kasavetli
- kaygılı
- kederli
- keyifsiz
- kırık
- kutsuz
- mağmum
- mahzun
- matemli
- memnuniyetsiz
- meyus
- muazzep
- mustarip
- mutsuz
- muzdarip
- mükedder
- müteessif
- müteessir
- nadim
- nalan
- neşesiz
- perişan
- pişman
- problemli
- rencide
- sıkıntılı
- sıkkın
- sıngın
- sorunlu
- tasalı
- üzünçlü
- üzüntülü
- yangın
- yanık
- yaralı
- yaslı
- ağır yara
- akarca
- apse
- arpacık
- aslanpençesi
- bağa
- bela
- bertik
- beze
- cerahat
- ceriha
- cıdağı
- cırmık
- çatlak
- çıban
- çıkık
- çizik
- çizinti
- çürük
- dert
- dilcik
- dolama
- döküntü
- egzama
- ergenlik
- etyaran
- ezik
- faça
- fiske
- fistül
- gelincik
- Halep çıbanı
- hıyarcık
- ısırgın
- incik
- isilik
- itdirseği
- kan çıbanı
- kangren
- karha
- kesik
- kırık
- kızılyara
- kızılyörük
- kist
- kovuk
- köpekmemesi
- köstebek
- köstebek illeti
- kurbağacık
- kurdeşen
- kurlağan
- mayasıl
- nasır
- sınık
- sıraca
- sıyrık
- sıyrıntı
- siğil
- sivilce
- Şark çıbanı
- şerha
- şirpençe
- temriye
- tırmık
- travma
- uçuk
- uyuz
- ülser
- ürtiker
- varis
- yağır
- yanık
- yara bere
- yarık
- yenirce
- yılancık
- yumurcak
HECELEME
e-zik EZİK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bereÖrnek: Vücudu eziklerle dolu idi.
- [sıfat] Ezilmiş veya yassılmış
- [sıfat] [mecaz] Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü
- [sıfat] [mecaz] Pısırık
- [zarf] [mecaz] Üzüntülü bir biçimdeÖrnek: Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük