daire
Köken: Arapça (dāʾire)
[isim] Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, kat
DAİRE İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aile
- aksam
- askat
- aşama
- ayrım
- bahis
- bap
- bent
- birim
- bölme
- bölük
- bölüntü
- cilt
- cüz
- çekmece
- daire
- dal
- departman
- devre
- esna
- familya
- fasıl
- fasıla
- fasile
- fıkra
- fırka
- filum
- göz
- hücre
- kısım
- kıta
- kolon
- kürsü
- loca
- madde
- mahalle
- modül
- oda
- paragraf
- parça
- parsel
- parti
- pasaj
- perde
- reyon
- sahne
- sayfa
- seksiyon
- sektör
- servis
- set
- sınıf
- sütun
- şerit
- şube
- tabaka
- tablo
- takım
- taksimat
- taraf
- tür
- yarı
- zaman
- aile ocağı
- ana yapı
- apartman
- aşiyan
- baba ocağı
- baba yurdu
- baraka
- barhana
- barınak
- bazilika
- bendehane
- berhane
- beyit
- bina
- bungalov
- cankurtaran kulübesi
- çatı katı
- çekme kat
- daire
- dam
- dam altı
- dar
- devlethane
- dubleks daire
- eklentiler
- ev bark
- fakirhane
- gecekondu
- gökdelen
- güme
- güzlek
- hanay
- harem
- haremlik
- huğ
- ikametgâh
- in
- irat
- izbe
- kasır
- kâşane
- kat
- kışlak
- kışlık
- koğuş
- konak
- konak yavrusu
- korugan
- kovuk
- koyut
- köşk
- kule
- kulübe
- külliye
- kümes
- kümültü
- lojman
- mabeyin
- mağara
- malikâne
- mekân
- melce
- müsakkafat
- müştemilat
- ocak
- oda
- ortalık
- palas
- pavyon
- rezidans
- salaş
- saray
- sayfiye
- selamlık
- sığınak
- sosyal konut
- stüdyo
- şato
- tekke
- tol
- villa
- yalı
- yapı
- yaylak
- yazlık
- yer yurt
- yurtluk
- zaviye
- zemin katı
HECELEME
da-i-re DAİRE KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Konut olarak kullanılan bir yapının bölümlerinden her biri, katÖrnek: Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş.
- [isim] Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biriÖrnek: Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi.
- [isim] Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
- [isim] Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölümÖrnek: Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler.
- [isim] [mecaz] Soyut kavramlarda belli sınır, ölçüÖrnek: Serkeşliklerden vazgeçerek edep ve itaat dairesine dönünüz!
- [isim] [matematik] Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
- [isim] [müzik] Saz takımında usul vurmaya yarayan tef
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük