dağılmak
[fiil] [nesnesiz] Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmak
DAĞILMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- alan talan olmak
- altüst olmak
- bozulmak
- çavlanmak
- çavmak
- çil yavrusu gibi dağılmak
- çözülmek
- darmadağın olmak
- darmaduman olmak
- dökülmek
- kaçışmak
- karışmak
- karmakarışık olmak
- karman çorman olmak
- paralamak
- perişan olmak
- saçalanmak
- saçılmak
- savrulmak
- serpilmek
- sirayet etmek
- tarumar olmak
- tuzla buz olmak
- uçuşmak
- yayılmak
- yenilmek
- yıpranmak
- yitmek
DAĞILMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- araya girmek
- bağdaştırmak
- barıştırmak
- belsoğukluğuna uğratmak
- benimsemek
- birleşmek
- bulanmak
- bulaşmak
- burnunu sokmak
- çatallaşmak
- dağılmak
- dâhil olmak
- dahletmek
- daldırmak
- dalgasına taş atmak
- dalgasını taşlamak
- dalmak
- durdurmak
- el atmak
- el katmak
- engellemek
- girmek
- hariçten gazel atmak
- hariçten gazel okumak
- ilgilenmek
- kâhyalık etmek
- karmaşmak
- katılmak
- kaynanalık etmek
- kurşun atmak
- kurşun sıkmak
- lafa karışmak
- lafını kesmek
- methali olmak
- müdahale etmek
- parmağı olmak
- parmak atmak
- parmaklamak
- racon kesmek
- rol oynamak
- söze karışmak
- sözü ağzından almak
- sözünü kesmek
- taş koymak
- tavassut etmek
- temsil etmek
- üstüne gitmek
- yanaşmak
- zorlaşmak
- a
- ağza düşmek
- ağzına sakız olmak
- aksetmek
- alıp yürümek
- ayyuka çıkmak
- bulaşmak
- bürümek
- büyümek
- çalkanmak
- çıkmak
- dağılmak
- dal budak salmak
- dallanıp budaklanmak
- dallanmak
- dilden dile dolaşmak
- dile düşmek
- dile gelmek
- dillenmek
- dillere destan olmak
- dillere düşmek
- duyulmak
- dünyayı tutmak
- evrenselleşmek
- gelişmek
- genelleşmek
- genişlemek
- güncelleşmek
- intişar etmek
- işitilmek
- kaplamak
- kol atmak
- kol uzatmak
- kök salmak
- laf çıkmak
- laf olmak
- meydan almak
- moda olmak
- otlamak
- oturmak
- rivayet olunmak
- serilmek
- sıçramak
- sızmak
- şüyu bulmak
- taammüm etmek
- tevessü etmek
- yansımak
- yaygınlaşmak
- yemek
- abandone etmek
- açık düşmek
- alt olmak
- amana gelmek
- bahsi kaybetmek
- baş eğmek
- başına oturmak
- boyun eğmek
- bozguna uğramak
- dağılmak
- dama demek
- davayı kaybetmek
- diskalifiye olmak
- diz çökmek
- dize gelmek
- dizginleri ele vermek
- düşmek
- eğilmek
- elenmek
- eline düşmek
- havlu atmak
- hezimete uğramak
- imana gelmek
- inkıyat etmek
- kaput gitmek
- kaput olmak
- kaybetmek
- kova olmak
- kurtulmak
- mağlup olmak
- mars olmak
- mat olmak
- nakavt olmak
- nal toplamak
- oyun vermek
- partiyi kaybetmek
- pes demek
- pes etmek
- sınmak
- sırtı yere gelmek
- teslim bayrağı çekmek
- teslim olmak
- tuş olmak
- yatırmak
- yenik düşmek
- yenilgiye uğramak
- açılmak
- akmak
- aşınmak
- atmak
- berbat olmak
- berelenmek
- buruşmak
- canı çıkmak
- çatlamak
- çentiklenmek
- çürümek
- dağılmak
- deforme olmak
- delinmek
- elle tutulacak tarafı kalmamak
- elle tutulacak yanı kalmamak
- eprimek
- erimek
- erozyona uğramak
- eskileşmek
- eskimek
- farımak
- fenalaşmak
- gedilmek
- güvelenmek
- harap olmak
- haraplaşmak
- haşat olmak
- hayır kalmamak
- hırpalanmak
- hırtlambası çıkmak
- hışırı çıkmak
- hurdahaş olmak
- hurdası çıkmak
- iler tutar yeri kalmamak
- iler tutar yeri olmamak
- ipliklenmek
- kabaklaşmak
- kabarmak
- kaçmak
- kağşamak
- kalbura dönmek
- karıncalanmak
- kavlamak
- keçelenmek
- keçeleşmek
- kefekiye dönmek
- kelleşmek
- kırılıp dökülmek
- kırış kırış olmak
- kırışmak
- köhneleşmek
- köhnemek
- kötüleşmek
- kül ufak olmak
- lime lime olmak
- miadı dolmak
- oynamak
- örselenmek
- palazlamak
- palazlanmak
- paralanmak
- paramparça olmak
- parçalanmak
- patlamak
- pestili çıkmak
- pul pul olmak
- pullanmak
- rezil olmak
- saçaklanmak
- sağılmak
- sınmak
- sökülmek
- talazlanmak
- tarazlanmak
- tiftik tiftik olmak
- tiftiklenmek
- tirfillenmek
- turşulaşmak
- turşusu çıkmak
- tuz buz olmak
- ufalanmak
- un ufak olmak
- üzülmek
- viran olmak
- viranlaşmak
- yalama olmak
- yanmak
- yarılmak
- yenmek
- yıpramak
- yırtılmak
- yorulmak
- zedelenmek
- zembereği boşalmak
- zembereği boşanmak
- arazi olmak
- araziye uymak
- azmak
- çalınmak
- dağılmak
- deve olmak
- duman olmak
- düşmek
- elden çıkmak
- elden gitmek
- fevt olmak
- gaybubet etmek
- gitmek
- gömülmek
- görünmez olmak
- gözden kaybolmak
- izi belirsiz olmak
- izi silinmek
- kaçmak
- kalkmak
- kaybolmak
- kayıplara karışmak
- kaynamak
- kırklara karışmak
- kurtulmak
- kül olmak
- namı nişanı kalmamak
- ortadan kalkmak
- ortadan kaybolmak
- sırra kadem basmak
- sırrolmak
- silinip gitmek
- silinmek
- sönmek
- tarihe karışmak
- toz olmak
- uçmak
- uçup gitmek
- yer yarılıp içine girmek
- yere batmak
- yerin dibine batmak
- yerin dibine geçmek
- yerinde yeller esmek
- yok olmak
- yolunu kaybetmek
- yürümek
- zail olmak
- zayi olmak
HECELEME
da-ğıl-mak DAĞILMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Toplu durumdayken ayrılıp birbirinden uzaklaşmakÖrnek: Zaten arkadaşlarımın her biri bir yana dağılmıştı,
- [fiil] Değer ve birimler belli etkenlerle, oranlı olarak bölünmek
- [fiil] Parçalanarak yayılmak, ufalanmakÖrnek: Kentin eski merkezindeki evler kendiliğinden yıkılıyor, bahçe duvarları dökülüp dağılıyordu.
- [fiil] Karışık duruma gelmek, düzeni bozulmakÖrnek: Siyah saçları hare hare suyun yüzüne dağıldı.
- [fiil] [mecaz] Birliği, beraberliği bozulmakÖrnek: Golü yiyince takım dağıldı. Babanın ölümünden sonra aile dağıldı.
- [fiil] [mecaz] Bir topluluğun, kuruluşun varlığı son bulmak, fesholunmak, münfesih olmak
- [fiil] [mecaz] Yavaş yavaş kaybolmak, yok olmak
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük