düşük
[isim] Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, bağan, sakıt
DÜŞÜK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- açlıktan ölmeyecek kadar
- az buçuk
- az çok
- beş on
- bir avuç
- bir damla
- bir dirhem
- bir iki
- bir karış
- bir nebze
- bir parça
- bozdur bozdur harca
- çam sakızı çoban armağanı
- çat pat
- çatra patra
- derin
- derinden
- derinlemesine
- derinliğine
- detaylı
- devede kulak
- düşük
- edna
- eksik
- etraflı
- etraflıca
- fakir
- hafif tertip
- iftarlık
- ince
- karınca kaderince
- karınca kararınca
- kırk para
- kıt
- küçük
- küçük çapta
- kürdan
- metelik
- miskalle
- mufassal
- parça pürçük
- tadımlık
- tafsilatlı
- teferruatlı
- tek tük
- tike
- tutam
- tükenik
- ufak
- uzun boylu
- uzun hikâye
- üç beş
- varla yok arası
- yüksük kadar
- aşağı
- beş para etmez
- beş paralık
- boktan
- cavalacoz
- çakaloz
- çakaralmaz
- çapsız
- çırçır
- çırnık
- çocuk oyuncağı
- çurçur
- değimsiz
- derme çatma
- döküntü
- düşük
- engin
- fasa fiso
- fos
- gazoz
- gemi aslanı
- hakir
- hava
- havacıva
- havadan
- havai
- havaiyat
- hırdavat
- hırtapoz
- hıyar
- hıyarağa
- hıyarağası
- hor
- hoşur
- ıskarta
- ıspanak
- iki paralık
- işporta malı
- itibarsız
- kaç paralık
- kadük
- kalitesiz
- keten tohumu
- kıçı kırık
- kırtıpil
- kıymetsiz
- kıytırık
- kof
- kofti
- kokmuş
- kokuşuk
- külüstür
- marda
- matah
- metelik etmez
- mıcır
- moloz
- mucur
- müptezel
- naçiz
- osuruk
- önemsiz
- paçavra
- paçavra gibi
- palas
- pestenkerani
- pırpıt
- pırtı
- salatalık
- seviyesiz
- sobalık
- solda sıfır
- sonuçsuz
- süprüntü
- şunun şurası
- tapon
- turfa
- uyuz
- yalancı pehlivan
- zamazingo
- zamkinos
- zelil
- zerzevat
- zımbırtı
- zırtapoz
- zifos
- züğürt tesellisi
- acı
- adi
- ağılı
- aşağı
- aynasız
- badem
- bakır çalığı
- bayağı
- bed
- belalı
- berbat
- besbeter
- beş beter
- bet
- beter
- bitik
- bok
- bok üstün bok
- boktan
- bombok
- boru
- bozuk
- cenabet
- çarşaf
- çirkef
- dandik
- dik âlâsı
- dokuncalı
- duman
- düşük
- edna
- ele alınmaz
- evlere şenlik
- facia
- fasit
- feci
- felaket
- fena
- foto
- habis
- hain
- hava
- hazin
- ıskarta
- içten pazarlıklı
- iğrenç
- ingin
- iş yok
- ite atsan yemez
- kaba
- kahpe
- kaka
- kan kırmızı
- kara
- kargışlı
- kem
- kesik
- kırık
- kirli
- korkunç
- kötücül
- lanet
- madara
- mantar
- marda
- mayası bozuk
- mekruh
- melun
- meret
- mezbele
- mikrop
- muzır
- muzur
- nadan
- nahoş
- niteliksiz
- olağanüstü
- olumsuz
- paspal
- pis
- rezalet
- rezil
- sıhhatsiz
- şeni
- şirret
- tahripkâr
- tehlikeli
- tiksindirici
- vahim
- yaman
- yavuz
- yengen
- yetersiz
- yıkıcı
- yoksul
- zalim
- zararlı
- zehirli
- zıkkım
- ziyankâr
HECELEME
dü-şük DÜŞÜK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan yavru, ceninisakıt, bağan, sakıt
- [sıfat] Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmışÖrnek: Düşük mide. Düşük omuz.
- [sıfat] AzÖrnek: Düşük faiz. Düşük fiyat.
- [sıfat] İktidardan düşmüş veya düşürülmüş
- [sıfat] Dil bilgisi kurallarına uymayanÖrnek: Düşük cümle.
- [sıfat] [mecaz] Eski değer ve onurunu yitirmiş olanÖrnek: Dolmuşa bindiğine göre orta hâlli belki de daha düşük olacak.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük