bulaşık
[isim] Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacak
BULAŞIK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- aksi
- alıngan
- asabi
- asi
- aznavur
- belalı
- bulaşık
- çarpık
- çeper
- çetin ceviz
- çıtak
- çifteli
- damarlı
- darılgan
- dırdırcı
- didişken
- dirliksiz
- dokuz köyden kovulmuş
- domuz gibi
- dövüşken
- hassas
- hazımsız
- hırçın
- hırıltıcı
- hoşgörüsüz
- huylu
- huysuz
- imtizaçsız
- inatçı
- ispenç horozu
- isyancı
- isyankâr
- itaatsiz
- itirazcı
- kara damaklı
- kargaşacı
- kavga kaşağısı
- kavgacı
- kırılgan
- küseğen
- limoni
- maraz
- mart havası gibi
- meymenetsiz
- mızıkçı
- müsamahasız
- ordubozan
- osuruğu cinli
- oyunbozan
- serkeş
- sert
- sinir küpü
- sinirli
- somurtkan
- sorutkan
- soyka
- suratsız
- şallak
- tabiatsız
- ters
- titiz
- toleranssız
- uzlaşmaz
- yırtıcı
- zilli
HECELEME
bu-la-şık BULAŞIK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [isim] Yiyecek veya içecekle kirletilmiş mutfak eşyası veya kap kacakÖrnek: Gemide bulaşık yıkamak kolay iş değildi.
- [isim] [mecaz] İz, etki, kalıntıÖrnek: Daha balayının bulaşığı geçmedi.
- [sıfat] KirliÖrnek: Bulaşık kap.
- [sıfat] Düzensiz, karışıkÖrnek: Bu karmakarışık ve bulaşık âlemi kendi hâline bırakırdı.
- [sıfat] [mecaz] Yapışkan, suluÖrnek: Böyle bir sivri akıllı, bulaşık biri çıkar ortaya, dirliği düzeni berbat eder.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük