ayağının türabı olmak
[isim] Bir kimse başka bir kimseye kul gibi bağlanıp onun her emrini yerine getirmek
AYAĞININ TÜRABI OLMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
AYAĞININ TÜRABI OLMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- adam yerine koymak
- adamdan saymak
- addetmek
- ayağa kalkmak
- ayağına gelmek
- ayağına gitmek
- ayağının türabı olmak
- azı çoğa saymak
- azı çoğa tutmak
- baş tacı etmek
- baş üstünde tutmak
- başta taşımak
- bir dediğini iki etmemek
- bir elini bırakıp ötekini öpmek
- bir sözünü iki etmemek
- boyun kırmak
- çevrinmek
- değer vermek
- demek
- dikkate almak
- divan durmak
- dizilemek
- el bağlamak
- el pençe divan durmak
- el üstünde tutmak
- hatır saymak
- hatırından geçmemek
- hatırını hoş etmek
- hatırını saymak
- hürmet etmek
- iki büklüm olmak
- iki kat olmak
- itibar etmek
- nezaket göstermek
- omuzda taşımak
- ödemek
- ölçmek
- önemsemek
- saygı beslemek
- saygı duymak
- tavaf etmek
- tazim etmek
- tebcil etmek
- ululamak
- yer açmak
- yer öpmek
- yer vermek
- yere göğe koymamak
- yerlere kadar eğilmek
- yüze duramamak
- ablalık etmek
- affettirmek
- ağabeylik etmek
- amcalık etmek
- analık etmek
- annelik etmek
- arka vermek
- askıya almak
- ayağının türabı olmak
- ayakta tutmak
- babalık etmek
- bağışlamak
- bağışlatmak
- bağrına basmak
- barındırmak
- başını bir yere bağlamak
- bel vermek
- boş bırakmamak
- boyun olmak
- çamurdan çekip çıkarmak
- çırak çıkarmak
- çorbada tuzu bulunmak
- destek olmak
- desteklemek
- donatmak
- düğününde elekle su taşımak
- düğününde kalburla su taşımak
- ekmeğine yağ sürmek
- el atmak
- el katmak
- el uzatmak
- el vermek
- elinden tutmak
- elini uzatmak
- fır dönmek
- fırsat vermek
- geçindirmek
- geri almak
- giydirip kuşatmak
- giydirmek
- güçlendirmek
- gül gibi bakmak
- hakkı geçmek
- hamamın namusunu kurtarmak
- hayrı dokunmak
- hırsıza yol göstermek
- hibe etmek
- himmet etmek
- hizmet etmek
- hizmet görmek
- ibate etmek
- iflah etmek
- imdada yetişmek
- imdadına koşmak
- imdadına yetişmek
- imdat etmek
- inayet etmek
- inayet eylemek
- inayette bulunmak
- iyiliği dokunmak
- kaçırmak
- kalkındırmak
- katkıda bulunmak
- kefil olmak
- kerem etmek
- kol vermek
- kolaylık göstermek
- kollamak
- kollarını açmak
- kopya vermek
- korumak
- koz vermek
- kredi açmak
- kucak açmak
- kurtarmak
- lehinde olmak
- lehine olmak
- lehte olmak
- medar olmak
- merhem olmak
- mezardan çıkarmak
- muavenet etmek
- müzaheret etmek
- olanak sağlamak
- omuz vermek
- sıyırmak
- şans tanımak
- şefaat etmek
- takviye etmek
- taraf çıkmak
- taraf olmak
- tarafa çıkmak
- tekeffül etmek
- terviç etmek
- tesahup etmek
- torpillemek
- tutmak
- yamaklık etmek
- yanına almak
- yapmak
- yâr olmak
- yararlı olmak
- yaraya merhem olmak
- yardakçılık etmek
- yardımcı olmak
- yardımda bulunmak
- yardımına koşmak
- yataklık etmek
- yer açmak
- yetişmek
- yüzdürmek
- zekât vermek
HECELEME
a-ya-ğı-nın tü-ra-bı ol-mak AYAĞININ TÜRABI OLMAK KELİMESİNİN ANLAMI VE BİR ÖRNEK
- [isim] Bir kimse başka bir kimseye kul gibi bağlanıp onun her emrini yerine getirmekÖrnek: Ayağınızın türabıyım, çakeriniz efendimizi dünyada bırakmam.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük