ısınmak
[fiil] [nesnesiz] Sıcak duruma gelmek
ISINMAK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ISINMAK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- afsunlanmak
- ağzına bakakalmak
- aklı gitmek
- aklı kalmak
- alnından öpmek
- ayılıp bayılmak
- başı dönmek
- başına taç etmek
- bayılmak
- bitmek
- büyülenmek
- canı gibi sevmek
- canına değmek
- canının içine sokacağı gelmek
- divanesi olmak
- düşkün olmak
- eğinmek
- gebermek
- gevşemek
- gönlü olmak
- gönül çekmek
- gözleri kamaşmak
- gözü gibi sevmek
- gözü tutmak
- gözünün bebeği gibi sevmek
- hakkını vermek
- hayran kalmak
- hayran olmak
- hazzetmek
- hoşlanmak
- hoşlaşmak
- hoşuna gitmek
- ısınmak
- içi ısınmak
- içine sokacağı gelmek
- iltifat etmek
- kan çekmek
- kanı ısınmak
- kanı kaynamak
- kendinden geçmek
- kesilmek
- lezzet almak
- mayışmak
- mest olmak
- meyletmek
- muhabbet beslemek
- onaylamak
- parmaklarını yemek
- perestiş etmek
- rağbet etmek
- sarmak
- seçmek
- sempati beslemek
- sempati duymak
- sevda çekmek
- sevgi beslemek
- sevmek
- tadına varmak
- tadını almak
- takdir etmek
- takdir eylemek
- tapınmak
- tapmak
- tat almak
- tav olmak
- toz kondurmamak
- tutmak
- üstüne toz kondurmamak
- üzerine toz kondurmamak
- yakınlık duymak
- yamulmak
- yanıp tutuşmak
- yassılmak
- yazılmak
- yeğlemek
- yüz sürmek
- yüzüne bakmaya kıyamamak
- zebunu olmak
- zevk almak
- zevk duymak
- zevki çıkmak
- zevkine varmak
- zevkini çıkarmak
- zevklenmek
- zevkli gelmek
- âdet edinmek
- alışkanlık edinmek
- boynuna almak
- deruhte etmek
- düşmek
- gelenekleştirmek
- havasına uymak
- hazzetmek
- hoşlanmak
- huy edinmek
- ısınmak
- içselleştirmek
- iş edinmek
- izine uymak
- kabul etmek
- kabullenmek
- karışmak
- kaşarlanmak
- katılmak
- kendine mal etmek
- kopya etmek
- mal etmek
- mal olmak
- mallanmak
- mesuliyet almak
- meydana düşmek
- omuzlamak
- onamak
- ortaya düşmek
- otomatikleşmek
- ödev bilmek
- ödev saymak
- önemsemek
- örnek almak
- örneksemek
- öykünmek
- özenmek
- özümlemek
- özümsemek
- peşinden gitmek
- peşinden yürümek
- razı gelmek
- sahip çıkmak
- sarılmak
- sırtlamak
- sindirmek
- taahhüt etmek
- taklit etmek
- tekeffül etmek
- tesahup etmek
- tiryakisi olmak
- uhdesine almak
- üstlenmek
- üstüne almak
- üstüne yatmak
- üzerine almak
- vazife etmek
- vebal altında kalmak
- yük altına girmek
- yüklenmek
- yükümlenmek
- afyonu başına vurmak
- ağzını bozmak
- alevlenmek
- asabileşmek
- ateş almak
- ateş kesilmek
- ateş püskürmek
- ateş saçmak
- ateşi başına vurmak
- ateşlenmek
- ayranı kabarmak
- babalanmak
- baharı başına vurmak
- barut kesilmek
- barut olmak
- beyni atmak
- bir kaşık suda boğmak
- bokuyla kavga etmek
- bozuk çalmak
- bozulmak
- burnundan solumak
- canı sıkılmak
- canım dese canın çıksın diyor sanmak
- celallenmek
- cin ifrit kesilmek
- cin ifrit olmak
- cini tutmak
- cinlenmek
- cinleri ayağa kalkmak
- cinleri başına toplanmak
- cinleri başına üşüşmek
- çekişmek
- çılgına dönmek
- çiğ çiğ yemek
- çileden çıkmak
- deli çıkmak
- deli olmak
- delilenmek
- delirmek
- dinden imandan çıkmak
- diş bilemek
- diş gıcırdatmak
- dolmak
- düşman kesilmek
- esirmek
- feveran etmek
- fırçalamak
- fıtık olmak
- fıttırmak
- fitil olmak
- fitili almak
- garaz bağlamak
- gazaba gelmek
- gazaplanmak
- gebermek
- gerilmek
- gıcık almak
- gıcık kapmak
- gıcık olmak
- gözleri dönmek
- gözleri evinden fırlamak
- gözleri evinden uğramak
- gözleri kararmak
- gözleri yuvalarından fırlamak
- gözleri yuvalarından uğramak
- gözlerinde şimşek çakmak
- gözlerinde şimşekler çakmak
- gözlerini kan bürümek
- gözü dönmek
- gözü dumanlanmak
- gözü görmemek
- gözü hiçbir şey görmemek
- gözü kararmak
- gözü kızmak
- gözüne hiçbir şey görünmemek
- gözünü hırs bürümek
- gözünü kan bürümek
- harı başına vurmak
- hasta olmak
- heyheyler geçirmek
- heyheyleri tutmak
- heyheyleri üstünde olmak
- hırs bürümek
- hırsını alamamak
- hırslanmak
- hışımlanmak
- hızını alamamak
- hiddet etmek
- hiddete kapılmak
- hiddetlenmek
- homurdanma
- hortlamak
- huylanmak
- ısınmak
- içerlemek
- ifrit kesilmek
- ifrit olmak
- illet olmak
- infiale kapılmak
- isyanları oynamak
- kabız olmak
- kafası bozulmak
- kafası dönmek
- kafası kızmak
- kalkıp kalkıp oturmak
- kan başına çıkmak
- kan başına sıçramak
- kan beynine çıkmak
- kan beynine sıçramak
- kana susamak
- kanı başına çıkmak
- kanı başına sıçramak
- kanına dokunmak
- kaş yıkmak
- keli kızmak
- kendini kaybetmek
- kin bağlamak
- kin beslemek
- kin gütmek
- kin tutmak
- kinlenmek
- komaya girmek
- köpürmek
- kudurmak
- küplere binmek
- mimlemek
- nevri dönmek
- öfke topuklarına çıkmak
- öfkeden kudurmak
- öfkelenmek
- parlamak
- patlamak
- pavkırmak
- paylamak
- sap yiyip saman sıçmak
- sigortası atmak
- sinir kesilmek
- siniri oynamak
- siniri tutmak
- sinirine dokunmak
- sinirlenmek
- sinirleri altüst olmak
- sinirleri ayakta olmak
- sinirleri bozulmak
- sinirleri gergin olmak
- sinirleri gerilmek
- söylenmek
- tehevvür etmek
- tekdir etmek
- tepesi atmak
- tepesinin tası atmak
- tepinmek
- titizlenmek
- titizleşmek
- tutarağı tutmak
- uykusu başına sıçramak
- uyuz olmak
- zıddına basmak
- zıddına gitmek
- zıvanadan çıkmak
- acıtmak
- alazlamak
- alevlendirmek
- ateş etmek
- ateş vermek
- ateşe tutmak
- ateşe vermek
- ateşi uyandırmak
- ateşlemek
- başı derde girmek
- başlatmak
- bestelemek
- dağlamak
- fayrap etmek
- fitillemek
- gömmek
- göymek
- harlatmak
- hayran etmek
- ısınmak
- karartmak
- kavurmak
- kibrit çakmak
- koymak
- körüklemek
- kundak koymak
- kundak sokmak
- kundaklamak
- kurutmak
- kül etmek
- mahvetmek
- ölçermek
- soğumak
- tutuşturmak
- tüttürmek
- uyandırmak
- üflemek
- ütmek
- ütülemek
- yandırmak
- yangına vermek
- yellemek
- yelpazelemek
- yok etmek
- acımak
- ağrımak
- alazlanmak
- alev almak
- alevlenmek
- âşık olmak
- ateş almak
- ateş çıkmak
- ateşlenmek
- dağlanmak
- değersizleşmek
- harıldamak
- harlamak
- ısınmak
- için için yanmak
- ipilemek
- istemek
- iştial etmek
- kıvılcımlanmak
- kor dökmek
- korlanmak
- kömürleşmek
- kül olmak
- mahvolmak
- parlamak
- pavkırmak
- siyahlaşmak
- tutmak
- tutuşmak
- ütülenmek
- ütülmek
- üzülmek
- yalazlanmak
- yıpranmak
HECELEME
ı-sın-mak ISINMAK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Sıcak duruma gelmekÖrnek: Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar.
- [fiil] Üşümesini gidermekÖrnek: Şöyle güzel bir sütlü kahve yapayım da içimiz ısınsın.
- [fiil] [mecaz] Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak, benimsemekÖrnek: Bunca çabamıza karşın halkımızın Batı müziğine ısınamadığını söyledi.
- [fiil] [mecaz] Var olan gerginlik sona ermekÖrnek: Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı.
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük