üstelemek
[fiil] [nesnesiz] Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmek
ÜSTELEMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
- abanmak
- ağızda sakız gibi çiğnemek
- ağzında yaş kalmamak
- ant verdirmek
- ant vermek
- asılmak
- baskı yapmak
- başının etini yemek
- bekinmek
- dalına basmak
- dalına binmek
- dayatmak
- depreşmek
- dili alışmak
- dilinde tüy bitmek
- dilinden düşürmemek
- diline dolamak
- diline pelesenk etmek
- diline takmak
- diline virt etmek
- ekşimek
- ısıtıp ısıtıp önüne koymak
- ısrar etmek
- inat etmek
- katılmak
- sırnaşmak
- tekrar etmek
- tekrarlamak
- tutturmak
- uzun etmek
- üstüne düşmek
- üstüne yüklenmek
- üzerine düşmek
- üzerine yüklenmek
- virt etmek
- yakasını bırakmamak
- yemin verdirmek
- yemin vermek
- yinelemek
- zorlamak
ÜSTELEMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
- ayak diremek
- bildiğinden kalmamak
- bildiğinden şaşmamak
- bildiğini okumak
- bildiğini yapmak
- burnunun dikine gitmek
- burnunun doğrusuna gitmek
- dikine gitmek
- direnmek
- diretmek
- inatlaşmak
- iş inada binmek
- itiraz etmek
- kafasına söz girmemek
- karşı koymak
- katırlaşmak
- keçileşmek
- keçilik etmek
- nal deyip mıh dememek
- taannüt etmek
- tepinmek
- üstelemek
- zıtlaşmak
- aceleye getirmek
- aman vermemek
- angaryaya koşmak
- apıştırmak
- bağlamak
- baskı altında tutmak
- baskılamak
- başına çıkmak
- bocalatmak
- boyunduruğa vurmak
- cebir kullanmak
- cebretmek
- cendereye sokmak
- dara boğmak
- dara getirmek
- dikte etmek
- dizginini çekmek
- dizginlemek
- el tutmak
- elini kolunu bağlamak
- emrivaki yapmak
- ensesine binmek
- ezmek
- gem vurmak
- gemini kısmak
- gırtlağına basmak
- göz açtırmamak
- icbar etmek
- iki ayağını bir pabuca sokmak
- ilca etmek
- ipini çekmek
- işkenceye sokmak
- itmek
- kabuksuz yumurtlatmak
- kanırmak
- kanırtmak
- kapana sıkıştırmak
- kapıya dayanmak
- kasmak
- kök söktürmek
- mahkûm etmek
- mecbur etmek
- mecbur tutmak
- nefes aldırmamak
- oldubittiye getirmek
- olupbittiye getirmek
- ot yoldurmak
- sıkı basmak
- sıkılamak
- sıkıştırmak
- sıkıya almak
- sıkmak
- soluk aldırmamak
- susatmak
- sürüklemek
- tahakküm etmek
- tazyik etmek
- tepesine binmek
- tepesine çıkmak
- terletmek
- uğraştırmak
- üstelemek
- üstüne varmak
- üzerine varmak
- yakasına çökmek
- yakasına sarılmak
- yalvartmak
- yorgunu yokuşa sürmek
- yormak
- yüklenmek
- zapturapt altına almak
- zor kullanmak
- zorunda bırakmak
HECELEME
üs-te-le-mek ÜSTELEMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
- [fiil] [nesnesiz] Bir düşünce veya istek üzerinde durmak, direnmek, ısrar etmek, tekit etmekÖrnek: Almazlandım gerçi ama üsteleyip elime para bile sıkıştırdı.
- [fiil] Hastalık yeniden ortaya çıkmak, depreşmek, nüks etmekÖrnek: Sıtması üsteledi.
- [fiil] [-i] Bir isteği, bir buyruğu tekrarlamak, tekit etmekÖrnek: Büyük oğul üstelemekten vazgeçti.
- [fiil] [-e] Bir şeyin üstüne eklenmek, katılmak, inzimam etmek
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük