örmek

[fiil] [-i] İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumak
ÖRMEK İLE BENZER OLAN KELİMELER
ÖRMEK İLE BENZER OLABİLECEK DİĞER KELİMELER
dokumak
inşa etmek
işlemek
onarmak
süslenmek
HECELEME
ör-mek
ÖRMEK KELİMESİNİN ANLAMLARI VE ÖRNEKLER
  1. [fiil] [-i] İplik, yün, tel, saz vb.ni birbirine dolayarak veya geçirerek işlemek veya tezgâhta dokumakÖrnek: Balık ağı örerken, ağları tamir ederken okur o! [Sait Faik Abasıyanık]
  2. [fiil] Kumaşlardaki delikleri elde iplikle besleyerek kapatmakÖrnek: Paltonun sırtını güve yemişti de ben örmüştüm. [Burhan Felek]
  3. [fiil] Saç, yele vb. şeylerin tellerini birkaç bölüme ayırıp birbirine geçirmek yolu ile dağınıklıktan kurtarmakÖrnek: Kız saçlarını örmüş.
  4. [fiil] Duvar yapmak veya onarmakÖrnek: Bu duvarı iki günde ördüler.
  5. [fiil] Estetik kaygıyla, duygulu biçimde bir güzelliği ortaya koymakÖrnek: Bu yeni zevke göre şiir ve nesir örenler yok. [Yahya Kemal Beyatlı]
  6. [fiil] [mecaz] Müzik, edebiyat vb.nde bir özelliği oluşturmak, ortaya koymakÖrnek: Yaşadıkça kendi kabuğunu yetiştiren sümüklü böcek gibi talihimizi biz kendimiz öreriz. [Abdülhak Şinasi Hisar]
Kelime kaynağı: TDK Güncel Türkçe Sözlük
  • Paylaş: